Peygamberimizin Son Görüldüğü Yer
Peygamber Efendimizin dâr-ı bekâya irtihâl etmeden önce görüldüğü en son yer...
Enes -radıyallâhu anh- şöyle anlatır:
“Hazret-i Ebû Bekir namaz kıldırıyordu. Nihâyet pazartesi günü olunca saf saf namaza durduğumuzda Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- hücre-i saâdetlerinin perdesini kaldırıp bizi temâşâya başladı. Ayakta duruyordu. Sîmâsı Mushaf yaprağı gibi pırıl pırıldı. Sonra tebessüm etti, mübârek dişleri gözüktü. Nebiyy-i Ekrem Efendimizi görünce o kadar sevindik ki, neredeyse namazı bozacaktık. Hazret-i Ebû Bekir, Allâh Rasûlü’nün namaza iştirâk edeceğini düşünerek safa girmek için geri geri gelmeye başladı. Ancak Fahr-i Kâinât -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, namazınızı tamamlayınız, diye işâret edip perdeyi örttü. İşte (bu, O’nu son görüşümüz oldu) o gün dâr-ı bekâya irtihâl etti.” (Buhârî, Ezân, 46)
Allâh Rasûlü, arkasında, kurşunla perçinlenmiş bir binâ gibi tek saf hâlinde ve namazlarına cemaatle devâm eden bir topluluk bıraktığı için o kadar mesrûr olmuştu ki, onları seyrederken mübârek yüzünde güller açmıştı. Âlemlerin Efendisinin kâinâtı aydınlatan bu tebessümü ashâb-ı kirâma ümit vermişti, lâkin O artık günül huzûru içinde Refîk-ı A’lâ’ya yönelmiş, vuslat ânını bekliyordu.
Rasûl-i Ekrem Efendimizin vefâtı esnâsında son sözleri:
“Namaza, özellikle namaza dikkat ediniz. Elinizin altında bulunanlar hakkında da Allâh’tan korkunuz.” olmuştur. (Ebû Dâvûd, Edeb, 123-124/5156; İbn-i Mâce, Vasâyâ, 1)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları