Peygamberimizin Ümmetine Düşkünlüğünü Bildiren Ayet
Peygamberimiz (s.a.v); ümmetini çok severdi, dâimâ duâ ederdi. Efendimiz’in, ümmetine düşkünlüğü; ümmetinin hidâyetine olan muazzam arzu ve isteği âyet-i kerîme ile sâbittir
Cenâb-ı Hak; birbirini Allah için seven mü’min kardeşlerin, başka bir gölgenin olmadığı o dehşetli günde, Arş’ın gölgesinde bulunacaklarını bildirir. (Bkz. Buhârî, Ezân, 36)
Ancak bu dostluk, çay-kahve kardeşliği zannedilmemelidir. Bu kardeşlik, diğerinin meşakkatini bertaraf etme kardeşliğidir.
Hak dostları bu şuur ve hassâsiyeti Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’den telâkkî ettiler.
PEYGAMBERİMİZİN ÜMMETİNE DÜŞKÜNLÜĞÜNÜ BİLDİREN AYET
Fahr-i Kâinât Efendimiz’in, ümmetine düşkünlüğü; ümmetinin hidâyetine olan muazzam arzu ve isteği âyet-i kerîme ile sâbittir:
“Andolsun size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki;
- Sizin sıkıntıya uğramanız O’na çok ağır gelir.
- O, size çok düşkündür.
- Mü’minlere karşı Raûf ve Rahîm’dir / çok şefkatli ve merhametlidir.” (et-Tevbe, 128)
Peygamber Efendimiz; ümmetini çok severdi, dâimâ ümmetine duâ ederdi. Ümmetinin de birbirine duâ etmelerinden çok memnun olurdu.
Hak dostlarından Mârûf-i Kerhî -kuddise sirruhû- şöyle buyurur:
“Kim her gün on defa;
اَللّٰهُمَّ اَصْلِحْ اُمَّةَ مُحَمَّدٍ
اَللّٰهُمَّ فَرِّجْ عَنْ اُمَّةِ مُحَمَّدٍ
اَللّٰهُمَّ ارْحَمْ اُمَّةَ مُحَمَّدٍ
«Allâh’ım, ümmet-i Muhammed’in hâlini ıslah eyle!
Allâh’ım, ümmet-i Muhammed’in sıkıntılarını gider!
Allâh’ım, ümmet-i Muhammed’e rahmet eyle!» derse, o kimse Allah dostları arasına yazılır.” (Ebû Nuaym, Hilye, VIII, 366)
O’nun şefkatinin tezâhürlerini Câbir -radıyallâhu anh- şöyle anlatır:
“Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz; yolculuk esnasında (bilhassa seferlerden dönüşlerde) arkadan yürür, yürümekte güçlük çeken zayıflara yardımcı olur, onları terkisine bindirir ve kendilerine duâ ederdi.” (Ebû Dâvûd, Cihâd, 94/2639)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2020 Ay: Ekim, Sayı: 188