İnsanlığın Peygamberlere Olan İhtiyacı
İnsanoğlunun peygamberlere ihtiyacı var mıdır? Peygamberlere olan ihtiyaçlar nelerdir?
İnsanların gerçek birer yol gösterici olan peygamberlere her zaman ihtiyacı vardır. İnsanların peygamberlere ihtiyaç duymalarının sebepleri genel olarak şunlardır:
- İnsanlar kendi akıllarıyla, Allah’ın varlığını, birliğini anlayabilirlerse de bunun ötesinde Allah’a ait bir takım yüce sıfatları tamamen anlayamazlar. Nasıl ibadet edileceğini, ahiretle ilgili durumları doğru olarak bilemezler. En kısa ve güvenilir bir yoldan giderek, dünya ve ahiret mutluluğuna kavuşmak, fikren ve ahlaken yükselmek, ancak peygamberlerin öğrettiği vahyin gereğini yerine getirmekle ve uygulamada onları örnek almakla mümkün olabilir. İşte Yüce Allah, insanların bu ihtiyacını gidermek için peygamberler göndermiştir.
- Eğer peygamber gönderilmemiş olsa insanlar, hangi şeyler faydalı, hangi şeyler zararlıdır diye uzun süre düşünüp tartışmak zorunda kalacaklar, belki de hiçbir zaman gerçeği tam olarak öğrenemeyecekler ve herkes aynı doğru üzerinde birleşemeyecekti. Tarih boyunca filozofların birbirinin fikirlerini hep çürüttükleri gibi… Yahut herkes faydalıyla zararlıyı ayırt etmek için tek tek deneme yoluna gidecek ve çeşitli tehlikeler hatta belki de ölümle yüz yüze geleceklerdi. İşte bu gibi sebeplerle Allah rahmetinin bir sonucu olarak peygamber göndermiştir. Nitekim Yüce Rabbimiz, Peygamber Efendimize hitaben şöyle buyurmuştur: “Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik.”[1]
- Peygamberler insanlara cennetin yolunu gösterirler. Onlar, hesap gününde insanların yaptıklarından hesaba çekilmeden önce dünya hayatında insanları cennetle müjdeleyip cehennem azabıyla ikaz ederler. Kur’an’da buyrulur: “Biz müjdeleyici ve sakındırıcı olarak peygamberler gönderdik ki artık peygamberlerden sonra insanların, Allah’a karşı bir bahaneleri olmasın”[2]
- Peygamberler, insanlık tarihinden bu yana sanat, ziraat, ticaret, ve çeşitli meslekleri topluma öğretmek sûretiyle medeniyete, kültüre ve toplumsal gelişmeye katkıda bulunmuşlardır. Dolayısıyla ümmetlerini hem bu dünya da hem de ahirette mutlu kılmaya çaba göstermişlerdir.
- Peygamberler kalplere şifa veren bir doktor ve insanları eğiten bir terbiyecidirler. Günaha alışma, isyan, ümitsizlik, gaflet gibi manevi hastalıklardan insanların nasıl kurtulacağını ve nasıl güzel ahlak sahibi olacağını ancak onlar öğretirler. Nitekim Peygamber Efendimiz “Ben ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim.” buyurmuştur.[3]
- Peygamberler, insanlara topluluk halinde yaşama sanatını öğretirler. Toplumdaki fesadı, fitneyi, düşmanlığı ve her türlü kötülükleri onlar ortadan kaldırmaya çalışırlar. Kur’an’da bu husus şöyle vurgulanmıştır:
İnsanlar tek bir ümmetti. Allah, müjdeciler ve uyarıcılar olarak peygamberler gönderdi ve beraberlerinde, insanların anlaşmazlığa düştükleri şeyler konusunda, aralarında hüküm vermek üzere kitapları hak olarak indirdi. Kendilerine apaçık âyetler geldikten sonra o konuda ancak; kitap verilenler, aralarındaki kıskançlık yüzünden anlaşmazlığa düştüler. Bunun üzerine Allah iman edenleri, kendi izniyle, onların hakkında ayrılığa düştükleri gerçeğe iletti. Allah, dilediğini doğru yola iletir.[4]
İnsanlığın peygamberlere olan bunca ihtiyacına rağmen Yüce Allah istese peygamber de göndermeyebilirdi. Ancak O, engin rahmeti sayesinde kullarına bu lütufta ve ikramda bulunmuştur. Al-i İmran suresi, 164. ayette Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor:
“Andolsun, Allah, mü’minlere kendi içlerinden; onlara âyetlerini okuyan, onları arıtıp tertemiz yapan, onlara kitab ve hikmeti öğreten bir peygamber göndermekle büyük bir lütufta bulunmuştur. Oysa onlar, daha önce apaçık bir sapıklık içinde idiler.”
Dipnot:
[1] Enbiya sûresi, 107. ayet
[2] Nisa sûresi, 165. ayet
[3] Muvatta, Husnü’l-hulk, 8.
[4] Bakara suresi, 213. ayet