Pişirme Kağıdı Nerelerde Kullanılır?

Yüksek ısıda hazırlanan yiyeceklerin kanserojen etkisinin azaltılması için kullanılan pişirme kağıdı birçok alanda kullanılabilir.

İşte pişirme kağıdının fırın dışında 13 pratik kullanımı...

1- Krom musluklarınızı ilk günkü parlaklığına kavuşturmak için pişirme kağıdı ile ovarak temizleyin. Yalnız dikkat, musluğun çizilmemesi için fazla bastırmadan temizlemelisiniz.

2- Mumları pişirme kağıdıyla sararak yandıkça dağılmalarını ve saklarken renklerinin başka eşyalara bulaşmasını engelleyin.

3- Kürek gibi bahçede kullandığınız araç gereçleri pişirme kağıdıyla kolayca temizleyin, paslanmasını önleyin.

4- Pişirme kağıdına koni şekli vererek kekleriniz, kurabiyeleriniz için birbirinden güzel krema şekillerini kolayca yapın.

5- Dilediğiniz şekli verip içine mumlar yerleştirerek şahane dekoratif süsler oluşturun.

6- Ütünüzün çelik yüzeyini temizlemek için pişirme kağıdının üzerine bir miktar tuz döküp ütüleyin.

7- Aynı kesme tahtasında hem et hem sebze kesecekseniz tahtaya pişirme kağıdı koyarak kesin, çiğ etin zararları sebzelere geçmesin.

8- Evcil hayvanınız hava kötüyken agresifleşiyorsa tüylerindeki statik elektriklenmeyi alıp sakinleştirmek için pişirme kağıdıyla ovun.

9- Yerleri silerken hiç toz kalmaması ve paspasınızın hemen kirlenmemesi için paspasa pişirme kağıdı dolayın.

10- Mutfak raflarını, özellikle de mutfak dolaplarının en üstlerini yağ ve tozdan uzak tutmak için pişirme kağıdı koyun.

11- Baş belası sıkışan fermuarları kolayca açmak için öncesinde pişirme kağıdıyla ovalayın.

12- Islanan bir fotoğrafınız olduğunda üzerini hemen pişirme kağıdı ile kapatıp suyunu alın, su lekesi kalmasını önleyin.

13- Mikrodalgada yemek ısıtırken etrafa parçaların sıçramaması için koymadan önce yemek tabağının üzerine pişirme kağıdı koyun.

Kaynak: Haber 7

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.