Piyasalarda Kurbanlık Hareketliliği Başladı

Kurban Bayramı’nın yaklaşmasıyla birlikte pazarlarda hareketlilik yaşanmaya başladı. Bu yıl kurbanlık fiyatları 40 bin lirayı buluyor.

2021 Kurban bayramı öncesi piyasalarda kurbanlık hareketliliği başladı. Fiyatlar 800 liradan başlayıp 40 bin liraya kadar çıkıyor.

KURBANLIK FİYATLARI NE KADAR OLUR?

Yem fiyatlarındaki artışlar kurbanlık fiyatlarına da yansıdı. Büyükbaş kurbanlıklarda geçtiğimiz yıla göre fiyat artışı yaşanınca alıcılar gözünü küçükbaş kurbanlıklara çevirdi. Bu yıl küçükbaş kurbanlıkların satışının patlama yaşanacağı tahmin edilirken, fiyatları ise 800 liradan başlayıp bin 600 liraya kadar çıkıyor. Büyükbaş kurbanlık fiyatları ise 8 bin ila 40 bin lira arasında değişiyor.

Kurban Bayramı öncesi Doğu Anadolu bölgesinde hareketlilik başladı. Erzurum’da özellikle çevre köylerden getirilen büyükbaş ve küçükbaş hayvanlardan dolayı pazarlarda sabahın erken saatlerinden itibaren yoğunluk yaşanıyor. Hareketliliğin bayram yaklaştıkça artacağı pazar yerinde, alıcı ve satıcıların kurbanlık fiyatında uzlaşma çabaları renkli görüntüler ortaya çıkarıyor. Büyükbaş kurbanlıkların 8 bin, küçükbaş kurban fiyatlarının da 800 liradan başladığı hayvan pazarında, vatandaşlar kurbanlıklarını özenle seçiyor.

Besiciler ise kurban fiyatlarının geçen yıla oranla arttığını fakat yem fiyatlarının fazla olmasından dolayı masraflarının da fazla olduğunu ifade ederek, hayvanlarının en kısa sürede satılmasını istiyorlar.

“KÜÇÜKBAŞ KURBANLIKLAR İLGİ GÖRECEK”

Artan yem fiyatları kurbanlık fiyatlarına da yansımış durumda. Büyükbaş kurbanlıklarda geçtiğimiz yıla göre fiyat artışı yaşanınca alıcılar gözünü küçükbaş kurbanlıklara çevirdi. Bu yıl küçükbaş kurbanlıkların satışının patlama yaşanacağı tahmin edilirken kurbanlıkların fiyatları ise 800 liradan başlayıp bin 600 liraya kadar çıkabiliyor. Büyükbaş fiyatları ise 8 bin liradan başlayıp 40 bin liraya kadar çıkıyor.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.