Rabbül Alemin Ne Demek? Rabbül Alemin Anlamı Nedir?

NE NEDİR?

Rabbü’l-âlemîn: Âlemlerin Rabbi anlamına gelir.

RABBÜL ALEMİN KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Hâtem-i Esam Hazretleri, namazın hakkıyla edâsı hakkında şöyle der:

“Evvelâ namaz için gerekli hazırlığı en güzel şekilde yerine getir. Kâbe’yi iki kaşının arasına, Sırat’ı ayaklarının altına, cenneti sağına, cehennemi soluna al! Arkanda Azrâîl’in, senin tatlı canını almak için beklediğini tefekkür ile «bu namaz ömrümün son namazı» diyerek korku ve ümîd hâlinde Cenâb-ı Rabbü’l-âlemîn’in huzûruna dur! Tahkîk ile tekbîr al! Ağır ağır ve mânâsını düşünerek Kur’ân oku! Tevâzû ile rukû, huşû ile secde eyle! Bedenin, namazın tabiî erkânına devam etsin, ancak rûhun dâimâ secde hâlinde kalsın ve o vuslattan bir nefes ayrılmasın!..”

*****

Başındayım sanki mûcizenin
Su sesi ve kanat şakırtısından
Billûr bir âvîze Bursa’da zaman...
Yeşil Türbe’sini gezdik dün akşam.
Duyduk bir mûsikî gibi zamandan
Çinilere sinmiş Kur’ân sesini.
Çelebi Mehmed’in yaptırdığı eserlerin kitâbelerinde kendisi hakkında şu
ibâreler yer almaktadır:
Şarkın ve garbın pâdişâhı,
Arab ve Acem’in hâkânı,
Rabbü’l-âlemînin te’yîdiyle müeyyed,
Dînin ve dünyânın yardımcısı,
Sultânü’l-a’zam...

*****

“Yaratan Rabbinin adıyla oku!” (el-Alak, 1) âyetiyle amel etmek mümkün olur. Artık her şeyin O’nun esmâsının bir terkibi ve tecellîsi olduğu, gönüllere ayân olur. Kâinat, Kur’an ve insanda tecellî eden esmâ-i ilâhiyye, büyük bir vecd, istiğrak ve hayranlık içinde yaşanan keşiflerle açılmaya başlar ve nihâyet kul, Rabbü’l-Âlemîn’in azamet ve kibriyâsı karşısında acziyet ve hiçliğinin farkına varır.

*****

Tarlayı ekmeden nebâtın bitmesini beklemek beyhûde olduğu gibi, sırf tohumu serpmenin, onun yetişip boy atması için yeteceğini düşünmek de kâfî değildir. Tohum atmak insanın işidir; bitkiye hayâtiyet vermek ise Allâh’ın takdir ve kudretine bağlıdır. Bu sebeple insan, tohumu ekmek sûretiyle, “sebeplere tevessül etmeli” ve bundan sonra, kendi güç ve iradesini aşan rüzgar, yağmur, zaman ve benzeri bütün unsurlarda, kaderin ve vukuâtın sahibi Rabbü’l-Âlemîn’e “tevekkül ve teslimiyet” göstermelidir.

*****