Rad Suresinin 5. Ayeti Ne Anlatıyor?
Ra’d suresinin 5. ayetinde ne anlatılmak isteniyor? Ölümden sonra dirilişi bildiren âyet; Ra’d suresinin 5. ayetinin meali ve tefsirini yazımızda okuyabilirsiniz...
Kur’an’da şöyle buyrulur:
وَاِنْ تَعْجَبْ فَعَجَبٌ قَوْلُهُمْ ءَاِذَا كُنَّا تُرَابًا ءَاِنَّا لَف۪ي خَلْقٍ جَد۪يدٍۜ
(Ey Peygamber!) Eğer şaşıyorsan asıl şaşılacak olan onların, “Biz toprak olunca yeniden mi yaratılacağız?” demeleridir. (Ra’d, 13/5)
ÖLÜMDEN SONRA DİRİLİŞ
Bilgi:
Allah Teâla’nın, aynı topraktan çıkmasına ve aynı suyla sulanmasına rağmen farklı tatlarda türlü meyveler ve sebzeler çıkarması hayret edilecek bir durumdur. Fakat asıl hayret edilmesi gereken, inkârcıların, “Biz toprak olduktan sonra yeniden mi yaratılacağız” diye itiraz etmeleridir. Çünkü Allah nasıl ürünleri topraktan çıkarıyorsa öldükten sonra da insanları öylece diriltecektir. Aklını kullanan bir insanın buna inanmaması gerçekten şaşılacak bir durumdur.
Mesaj:
- Kâinattaki olaylara ibret nazarıyla bakan kişinin ölümden sonra dirilişi inkâr etmesi akıl işi değildir.
- Tarihte yaşanmış olaylardan ibret almak, bizi yanlışlara düşmekten korur.
- Asıl şaşılacak olan topraktan yaratılan insanın, topraktan yeniden yaratılmasını inkâr etmesidir.
Kelime Dağarcığı:
Ba’s: Ölümden sonra diriltme, canlandırma.
Halkun cedid: Yeniden yaratılış.
Kaynak: Diyanet, Kur'an-ı Kerim'den Serlevha Ayetler
TEFSİR
- Rasûlüm! Eğer kâfirlerin sana inanmamalarına şaşıyorsan, şunu bil ki asıl şaşılması gereken şey onların: “Sahi, biz çürüyüp toprak olduktan sonra yeniden mi yaratılacağız? Hiç öyle şey olur mu?” demeleridir. İşte onlardır, Rablerini inkâr edenler. İşte onlardır, boyunlarında bukağılar bulunanlar. İşte onlardır, cehennemin yâranı ve yoldaşı olanlar ve orada sonsuzca kalacaklardır.
Allah Teâlâ’nın göklerde ve yerdeki bunca delillerine, kudret akışları ve azamet tecellilerine; her bahar ölü yeryüzünü bin bir renk ve çeşitte bitkilerle yeniden diriltmesine rağmen hâlâ öldükten sonra dirilmeyi inkâr etmek gerçekten şaşılacak bir durumdur. Halbuki aklı olan herkes, gökleri ve yeri yaratmanın insanı yaratmaktan daha zor olduğunu; bir şeyi birinci kez yaratanın, onu çevirip yeniden yaratmasının daha kolay olduğunu bilir.
Âyet-i kerîmede âhiretin varlığını kabul etmeyenlerin şu özelliklerine ve onları bekleyen feci âkıbete dikkat çekilir:
Birincisi; onlar Rablerini inkâr etmektedirler. Çünkü âhireti inkâr, Allah’ın ilmini, kudretini, rabliğini ve gönderdiği Kur’an’ın doğruluğunu inkâr etmenin bir neticesidir.
İkincisi; onların boyunlarında demirden bukağılar, halkalar vardır. Bununla hem hakiki hem de mecazi mânanın kastedilmiş olması mümkündür. Hakiki mânaya göre, onlar, kıyamet günü boyunlarına demirden halkalar takılarak cehenneme sürüleceklerdir. Nitekim bir âyet-i kerîmede şöyle buyrulur: “O zaman boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde sürüklenecekler kaynar suyun içine! Sonra da ateşte cayır cayır yakılacaklar.” (Mü’min 40/71-72) Mecazi mânaya göre ise, küfür ve bâtıl inançları boyunlarına halka olmuş; kibir ve inatları boyunlarına demir halka gibi geçmiş, etraflarındaki ilâhî işaret ve alâmetlere bakıp hakikati görmelerine imkân bırakmamıştır. Bununla alakalı olarak da: “Biz onların boyunlarına demir halkalar geçirdik” (Yâsin 36/8) buyrulur.
Üçüncüsü; onlar bu inkârlarının cezası olarak ebediyen cehennemde kalacaklardır.
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri, kuranvemeali.com