Rahmân Suresi 5. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Rahmân Suresi 5. ayeti ne anlatıyor? Rahmân Suresi 5. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Rahmân Suresi 5. Ayetinin Arapçası:
اَلشَّمْسُ وَالْقَمَرُ بِحُسْبَانٍۖ
Rahmân Suresi 5. Ayetinin Meali (Anlamı):
Güneş ve ay bir belirli bir hesâba göre hareket etmektedir.
Rahmân Suresi 5. Ayetinin Tefsiri:
Güneş, ay ve yıldızların doğuş ve batışı, değişmeyen, muazzam bir kanuna tabidir. Bu kanun sayesinde insanlar, mevsimlerin vakitlerini, günlerin sayısını, mahsulâtın hasat zamanlarını tespit edebilirler. Yeryüzünde canlı hayatının devam etmesinin sebebi, güneşin yeryüzünden belli bir mesafede uzak tutulmuş olmasıdır. Şayet güneş ölçüsüz hareket etseydi; yeryüzüne yaklaşsa ya da uzaklaşsa idi, bunca varlık yok olur giderdi. Ayrıca güneş ve ay birbirleriyle öyle bir uyum ve âhenk içindedirler ki bizlerin kullandığı takvimler, zaman tayin vasıtaları onların hareketlerine bağlıdır. Âyet-i kerîmede buyrulur:
“Allah güneş ve ayı da vakitlerin tespiti için birer hesap ölçüsü olarak yaratmıştır.” (En‘âm 6/96)
“Biz geceyle gündüzü kudretimizin büyüklüğünü gösteren iki delil yaptık. Onların her biri için de bir alâmet var ettik. Sonra gecenin alâmetini sildik. Gündüzün alâmetini ise bizatihî ışıklı ve aydınlatıcı kıldık ki, hem Rabbinizin lütfedeceği nimetleri araştırıp elde edesiniz, hem de yılların sayısıyla birlikte zamanı hesaplamayı bilesiniz. İşte biz, her bir şeyi böylesine yerli yerine koyup tüm ayrıntılarıyla açıkladık.” (İsrâ 17/12)
Güneş ve ayda olduğu gibi, gökte sayısız yıldızlar yerde de sayısız bitki ve ağaçlar Allah Teâlâ’ya secde etmekte, yani O’nun emrine boyun eğmiş vaziyette kendileri için takdir edilen vazifeleri harfiyen yerine getirmektedirler. O’nun koyduğu sınırların dışına zerre miktarı bile çıkmazlar.
6. âyette geçen اَلنَّجْمُ (necm) kelimesi, Arapça’da hem “yıldız”, hem de kavun, karpuz, kabak, çimenler gibi “gövdesiz bitkiler” için kullanılır. Burada her iki mânayı gözetmek de mümkündür.
Şâir der ki:
“Yetişen her çemen yerde,
«Vahdehû lâ şerîke leh»[1] demede.”
Tüm varlıkların Allah’a secde etmesi hakkında âyet-i kerîmede şöyle buyrulur:
“Görmez misin ki, göklerde olanlar, yerde olanlar, güneş, ay ve yıldızlar, dağlar, ağaçlar, yeryüzünde hareket eden bütün canlılar ve insanlardan birçoğu Allah’a secde etmektedir…” (Hac 22/18)
Madem ki tüm kâinat nizamını yaratan, yeryüzünden gökyüzüne kadar her şeyin hâkimi olan Allah’tır; tasarruf ve yetkilerinde hiç kimse kendisine ortak değildir; o halde kulluk ve secde edilecek yegâne mabud O’dur. İşte tevhid budur ve Kur’an bu inancı tebliğ eder. Tevhid gerçeğine rağmen küfür ve şirk içinde yaşayanlar, tüm kâinat nizamına aykırı ve onunla çelişkili bir halde yaşıyor demektir. Oysa göklerdeki ihtişam ve kusursuz nizam, onları şirkin girdaplarından kurtaracak güçte açık bir delil değil midir:[1] Mânası: “Allah birdir, O’nun hiçbir ortağı yoktur.”
Rahmân Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Rahmân Suresi 5. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...