Ramazan Ayının Teması Belirlendi

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Başkanlık Konferans Salonu'nda, ramazan ayı içinde gerçekleştirilecek etkinlikler hakkında bilgilendirme toplantısı yaptı. 

Program, yapılan Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından Diyanet İşleri Başkanlığınca belirlenen "İsraf Olmasın" temalı video klibi gösterildi.

Ramazan ayının insanın kulluğunu, yaratılış gayesini, ibadetlerini ve davranışlarını muhasebe etmesi için büyük bir fırsat olduğuna işaret eden Erbaş, "Ramazan bir Kur'an iklimidir. Bütün hayatımızı Kur'an'ın ilkeleri ile gözden geçirme fırsatı sunduğu için bizlere Allah'ın en büyük ihsanıdır. Ramazan, imsaklar, iftarlar, sadaka ve zekatlar, mukabele ve teravihler ile yer yüzünü adeta bir mabede dönüştürmektedir." diye konuştu.

Ramazan ayında etkinliklerin, buluşmaların bir gösterişe ve eğlenceye dönüştürülmemesi gerektiğini vurgulayan Erbaş, "Bu güzel zamanlarda dinimiz, ibadetler ya da Ramazan'la ilgili ilkeler, kurallar ve kavramlar üzerinden yersiz ve gereksiz tartışmalarla ramazan manevi iklimine gölge düşürülmemesini ve milletimizin zihninin boş yere meşgul edilmemesini istirham ediyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

İSRAF OLMASIN

Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığının her yıl toplumsal sorunları gündeme alıp Ramazan ayının temasını belirlediklerini ifade ederek, şunları dile getirdi:

"Bu seneki temamız son derece önemli bir konuyu gündeme getirmektedir. Bu sene diyoruz ki 'İsraf Olmasın'. Maalesef bir yanda açlığın, yoksulluğun ve sefaletin pençesinde kıvranan, ekmek, su gibi en temel gıda maddelerinden mahrum milyonlarca insan hayatta kalma mücadelesi verirken, diğer yandan çılgınca bir tüketim ve israfın varlığı maalesef acı bir gerçektir."

Erbaş, israfın bugün birçok alana sirayet ettiğini, insanın sorumsuz ve hoyrat tavrından dolayı tabiatın ekolojik tahribe maruz kaldığını da anlattı.

84 ÜLKEDE İYİLİĞİN SESİ

Erbaş, Türkiye Diyanet Vakfınca bu yıl ramazan ayı faaliyetlerinin "Kardeşlerini Unutma, Beklenen Sensin!" anlayışıyla yapılacağını bildirdi.

TDV'nin bu yıl 84 ülke ve 326 bölgede iyiliğin sesi olacağını aktaran Erbaş, şunları kaydetti:

"Ramazan yardım programı kapsamında, dünyanın farklı coğrafyalarında 90 bin 205 gıda kolisi dağıtacak. Kuracağımız iyilik sofralarında 246 bin 830 kişiye iftar vereceğiz. Türkiye Diyanet Vakfı olarak bu ramazanda tamamen gönüllülerden oluşan ekipleriyle yurt dışında yaklaşık 12 milyon lira değerinde yardım faaliyeti gerçekleştireceğiz. Yurt içine yönelik yardımlar çerçevesinde de ramazan ayında ihtiyaç sahipleri ve mülteci aileler için 'alışveriş yardım kartı' dağıtılacak.

Bu yıl ramazan ayında yurt içinde her biri 25 lira olan 1 milyon 750 bin lira değerinde alışveriş yardım kartı ihtiyaç sahipleri ve sığınmacı ailelere ulaştırılacak. Dağıtımlar 864 il ve ilçe şubesinde yapılacak. Yine şubelerimiz vasıtasıyla il ve ilçelerde iftar sofraları kurularak yüzbinlerce kardeşimizle iftar sofralarında bir araya geleceğiz. Türkiye Diyanet Vakfımız bu yıl ramazan ayında yurt içine ve yurt dışına toplam 15 milyon 250 bin lira değerinde yardım yapmış olacak."

Erbaş, ayrıca vatandaşların 5601'e kısa mesaj göndererek fitrelerini verebileceklerini ve 100 lira bağışla bir yetimin bayramlık kıyafetini karşılanabileceğini söyledi.

KİTAP FUARI DÜZENLENECEK

TDV tarafından Türkiye Kitap ve Kültür Fuarı'nın bu yıl 37'ncisi gerçekleştirileceğini de belirten Erbaş, "Kitap fuarlarımız bu sene yeniden İstanbul Sultanahmet Meydanı'nda 16 Mayıs'ta, Ankara'da ise Gençlik Parkı karşısındaki Melike Hatun Camisi avlusunda 18 Mayıs'ta kapılarını kitapseverlere açacak." açıklamasında bulundu.

Ramazanda ibadetlerin huzur ve huşu içinde yapılabilmesi için 90 bin caminin hazır hale getirildiğini aktaran Erbaş, camilerde kadınlar, engelliler ile çocuklar için gerekli çalışmaların yapıldığını bildirdi.

Erbaş, tüm camilerde mukabele okunacağını, her il ve ilçede en az bir camide hatimle teravih namazı kılınacağını dile getirdi.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.