Ramazan ve Oruçla İlgili Kavramlar
Ramazan ayı ve oruç ibadeti ile ilgili kavramlar nelerdir? Ramazan ve oruçla ilgili kavramlar ve anlamları...
İbadetlerimizin kendilerine has kavramları vardır. Bu kavramlar sayesinde o ibadet tanımlanır, tanıtılabilir ve hayat bulur. Bu yönüyle kavramlar ilgili olduğu ibadeti gösterir. Mesela, imsak, sahur ve iftar kelimeleri oruç ibadetini gösterdiği gibi, Kâbe, tavaf, ihram haccı; kıyam, rükû ve secde namazı; nisap, yardım ve yoksul zekâtı gösterir.
RAMAZAN VE ORUÇ HAKKINDA KAVRAMLAR
-
Ramazan:
Oruç tutmanın farz olduğu hicrî yılın dokuzuncu ayıdır.
Kur’ân-ı Kerîm’de adı geçen ve değerine vurgu yapılan yegâne ay Ramazan ayıdır. Orucun farz kılındığını bildiren âyetlerin hemen ardından Ramazan’ın insanlara doğru yolu gösteren ve hakkı bâtıldan ayıran Kur’an’ın indirildiği ay olduğu belirtilir ve bu aya ulaşanların oruç tutması emredilir. (el-Bakara 2/185)
-
Oruç:
Oruç; Allah'ın rızasını kazanmak için ibadet maksadıyla gün boyu yemekten, içmekten, nefsi arzulardan uzak durmak suretiyle yerine getirilen bir ibadettir.
Akıllı, buluğ çağına erişmiş Müslüman'ın Ramazan orucunu tutması farzdır. Ancak oruç tutamayacak kadar hasta olanlar ile yolculukta bulunanlar oruç tutmayabilirler.
-
Mukabele:
Mukabele, sözlükte “iki şeyi birbiriyle karşılaştırmak” anlamına gelir. Mukabele, “Üç Aylar’da ve bilhassa Ramazan’larda cami, mescid ve evlerde daha çok sabah, öğle, ikindi namazları öncesinde hâfızlar tarafından okunan Kur’an’ı takip etmek suretiyle hatim indirme”yi ifade eder.
-
Niyet:
Niyet etmek orucun şartlarındandır. Niyetsiz oruç sahih değildir. Kalben niyet etmek yeterli ise de niyeti dil ile ifade etmek menduptur. Oruç için sahura kalkılması da niyet sayılır.
-
Sahur:
Oruç tutacak kişilerin imsak vaktinden önce gece yedikleri yemeğe "sahur" denir. Sahur oruca dayanma gücü verdiğinden, sahura kalkmak müstehaptır. Hz. Peygamber (s.a.s.), "Sahur yiyiniz; çünkü sahurda bereket vardır" buyurmuştur. (Buhârî, Savm, 20; Müslim, Sıyam, 9) İftarda acele etmek, sahuru geciktirmek sünnettir. Ayrıca sahur vakti, duaların makbul olduğu vakitlerden biridir.
-
İftar:
İftar, “orucu açmak, oruçluya orucu açtırmak, başlanmış bulunan orucu bozmak veya hiç oruç tutmamak” gibi mânalara gelir.
-
İmsak:
Sözlükte “kendini tutmak, engellemek, el çekmek, geri durmak” anlamlarına gelen imsak, dinî bir kavram olarak, fecr-i sâdıktan, iftar vaktine kadar yemeden, içmeden, cinsel ilişki ve diğer orucu bozan şeylerden uzak durmak, el çekmek demektir. İmsakın zıttı iftardır.
-
Fitre (Fıtır Sadakası):
Halk arasında fitre diye bilinen fıtır sadakası (sadaka-i fıtır); insan olarak yaratılmanın ve Ramazan orucunu tutup bayrama ulaşmanın bir şükrü olarak; dinen zengin olup Ramazan ayının sonuna yetişen Müslümanın, belirli kimselere vermesi vacip olan bir sadakadır.
-
Sadaka:
Sadaka kelimesi sözlükte, “karşılık beklenmeden sâdece Allah rızâsı için fakirlere verilen para, mal vb.” demektir.
Zekat ve nafile sadakalar Ramazan ayında verilirse, diğer aylara göre daha faziletlidir. Nitekim Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’e: “Hangi sadaka daha faziletlidir?” diye sorulduğunda, “Ramazan ayında verilen sadakadır” cevabını vermiştir. (Tirmizi, Zekat, 28/663)
-
Teravih Namazı:
Sözlükte “rahatlatmak, dinlendirmek” anlamlarına gelen tervîha kelimesinin çoğulu olan teravih, dinî bir terim olarak, “Ramazan ayında, yatsı namazı ile vitir namazı arasında kılınan nafile namaz” demektir.
-
İtikaf:
Ramazan’ın son on gününde dünya işleriyle ilgiyi kesip camiye kapanarak ibadetle uğraşmaya “itikaf” denir.
Hazret-i Ayşe’den (r.a.) rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (s.a.s.), vefat edinceye kadar Ramazan’ın son on gününde itikâfa girmiştir. Vefatından sonra eşleri itikâfa girmeye devam ettiler. (Buhârî, İtikâf 1; Müslim, İtikâf 5.)
-
Kadir Gecesi:
Sözlükte kadir (kadr) kelimesi “hüküm, şeref, güç, yücelik” gibi anlamlara gelir. Dinî literatürde ise “leyletü’l-Kadr” şeklinde Kur’ân-ı Kerîm’in indirildiği gecenin adı olarak kullanılır. Aynı adı taşıyan 97. sûre bu gecenin fazileti hakkında nâzil olmuştur.
-
Kaza Orucu:
Ramazan orucunu tutmakla yükümlü olduğu hâlde tutmamış veya bir mazeretten dolayı tutamamış kimseler; öncelikle tutmadıkları bu oruçların sayısını belirlerler ve bu oruçlarını, oruç tutmanın yasak olduğu bayram günlerinin dışındaki günlerde kaza ederler.
Tutulacak her kaza orucuna, “Üzerimde borç olan ilk orucun kazasına…” diye niyet edilmesi uygun olur.
-
Oruç fidyesi:
Dinî bir terim olarak oruç fidyesi, oruç ibadetinin eda edilememesi sebebiyle ödenen maddi bedeli ifade eder. Bir fidye, bir kişiyi bir gün doyuracak yiyecek miktarı veya bunun ücretidir. Bu da “sadaka-i fıtır” ile aynı miktarı ifade eder.
-
Mahya:
Mahya kelimesi sözlükte, “Ramazan gecelerinde, camilerde iki minare arasına gerilen ipler üzerine kandil veya elektrik ampulleriyle yazılan yazı veya yapılan resim” anlamına gelir. Mahya, Osmanlı’dan gelen bir gelenek...
YORUMLAR