Ramazan'ın Her Gecesini Kadir Gecesi Bil

“Her gördüğünü Hızır, her geceni Kadir bil!” sözünü nasıl anlamalıyız? Bazı ibadetlerin, duaların, zikirlerin, esmaların, gün ve gecelerin gizli olmasındaki sır nedir?

Müfessir Fahreddin er-Râzî, bu hikmeti şöyle îzâh etmiştir:

Hak Teâlâ; rızâsının hangi ibâdette olduğunu gizlemiştir ki, bütün ibâdetlere rağbet edilsin.

Gazabının hangi isyanda olduğunu gizlemiştir ki, bütün günahlardan kaçınılsın.

İnsanlar arasında (Hızır gibi) dostlarını gizlemiştir ki, bütün insanlara hürmet gösterilsin.

Duâlar arasında kabul ettiği duâyı gizlemiştir ki, bütün duâlara itibar edilsin.

İsimleri arasında ism-i âzamını gizlemiştir ki, bütün isimlerine tâzîm edilsin. (Mü’min, bütün cemâlî sıfatların mazharı olmaya gayret göstersin.)

Namazlar arasında (âyet-i kerîmede bilhassa ve müstakil olarak zikredip husûsî bir sır ve şeref verdiği) «salât-ı vüstâ»nın (orta namazın) hangisi olduğunu gizlemiştir ki, bütün namazlar huşû ile kılınsın.

Tevbeler arasında makbul olanı gizlemiştir ki, çokça tevbe edilsin. (Bilhassa da seherlerde istiğfâr edilsin.)

Canlılar için ölüm vaktini gizlemiştir ki, her an ölüme hazır olmak gerektiği şuuruyla yaşansın.

Kadir Gecesi’ni de Ramazan geceleri arasında gizlemiştir ki, bütün Ramazan gecelerine îtinâ gösterilsin.” (Râzî, Tefsîr-i Kebîr, XXIII, 281-282)

İbn-i Mes‘ûd -radıyallâhu anh- bu hakikati te’yîden şöyle demiştir:

“Kim, bütün seneyi ihyâ ederse Kadir Gecesi’ne erer.”

Hocam Abdurrahman Şeref GÜZELYAZICI şöyle diyor:

“Bu sahâbî-i celîle uyarak İmam-ı Âzam Hazretleri ve Muhyiddîn-i Arabî Hazretleri, Kadir Gecesi’nin sene içinde deverân ettiği ve mutlak sûrette Ramazân’a mahsus olmadığı kanaatindedirler.” (Mü’minlere Hutbeler 1, s. 475)

Bu hususta İmam Şârânî Hazretleri’nin şu ifadeleri pek mühimdir:

“Kanaatime göre Kadir Gecesi her sene devreder (zamanı değişir). Çünkü ben, onu Şâban’da, Rebî ayında ve Ramazan’da, (muhtelif zamanlarda) gördüm. Fakat en fazla gördüğüm, Ramazan ayı ve bunun son günleridir.” (Abdülvehhâb eş-Şârânî, Kibrît-i Ahmer, s. 98)

Şu söz, mü’minlerin şiârı olmuştur:

“Her gördüğünü Hızır, her geceni Kadir bil!”

Sahâbe-i kiram, Kadir Gecesi’ni ihyâ için büyük bir heyecanla gayret sarf ederdi. O geceyi en güzel şekilde değerlendirebilmek için Âişe -radıyallâhu anhâ-, Peygamber Efendimiz’e;

“–Ey Allâh’ın Rasûlü! Kadir Gecesi’nin hangi gece olduğunu bilecek olursam, o gece nasıl duâ edeyim?” diye sordu.

Fahr-i Kâinat -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz de şöyle buyurdu:

“«Allâh’ım! Sen çok affedicisin, çok cömertsin, affetmeyi seversin. Beni bağışla!» diye duâ et!” (Tirmizî, Deavât, 84; İbn-i Mâce, Duâ, 5)

Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2024 Ay: Nisan, Sayı: 230

İslam ve İhsan

KADİR GECESİ YAPILACAK DUA VE İBADETLER NELERDİR?

Kadir Gecesi Yapılacak Dua ve İbadetler Nelerdir?

KADİR GECESİ DUASI | ALLAHÜMME İNNEKE AFÜVVÜN TUHİBBÜL AFVE FA'FU ANNİ

Kadir Gecesi Duası | Allahümme İnneke Afüvvün Tuhibbül Afve Fa'fu Anni

KADİR GECESİ İLE İLGİLİ AYET VE HADİSLER

Kadir Gecesi ile İlgili Ayet ve Hadisler

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.