Rami Kütüphanesi Hizmete Açılıyor

51 bin metrekarelik peyzaj alanı ve 4 bin 200 kişilik oturma kapasitesine sahip Rami Kütüphanesi yarın hizmete açılacak.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla açılacak kütüphane, Türkiye'nin en büyük Avrupa'nın ise sayılı kütüphanelerinden biri olacak.

Rami Kütüphanesi Genel Koordinatörü Osman Zorlu, açılış öncesi yaptığı açıklamada yaklaşık 250 yıl önce askeri kışla mantığıyla inşa edilen yapının 1980'lere kadar askeri kışla olarak kullanıldığını dile getirdi.

Yapının restorasyon sürecinin 2000'lerden sonra planlandığını kaydeden Zorlu, restorasyonun 2014'te de başladığını söyledi.

"İSTANBUL'UN EN BÜYÜK, AVRUPA'NIN SAYILI KÜTÜPHANELERİNDEN BİRİ OLACAK"

Osman Zorlu, son 17 aydır hummalı bir çalışma yapıldığını ve kütüphanenin kapılarını açmaya hazır hale getirildiğini vurgulayarak, "Nihayetinde yarın bu muazzam eseri kütüphaneye çeviriyoruz. İstanbul'un en büyük, Avrupa'nın sayılı kütüphanelerinden biri olacak." dedi.

Dünyada en büyük alana sahip üçüncü kütüphane olduğunun altını çizen Zorlu, "Bunun dışında, 4 bin 200 kişilik oturma ve çalışma kapasitesiyle yine dünyada ilk üçte yer alan bir kütüphane. Ayrıca kütüphanemiz Türkiye'de peyzaj alanı olarak 51 bin metrekarelik bir alanda, kapalı peyzaj alanı olarak Türkiye'nin ve dünyanın en büyük kütüphanesi." diye konuştu.

Zorlu, kütüphanenin aynı zamanda millet bahçesi tarzında inşa edildiğine dikkati çekti.

İnternet erişimi, kafeleri ve sanat etkinliklerinin yapılacağı galerileriyle kütüphanenin 7 gün 24 saat kullanabileceğini aktaran Zorlu, şu bilgileri verdi:

"Rami Kütüphanesi bir yaşam döngüsü şeklinde inşa edildi. Ne demek bu? 0-3 yaş çocuk bebek grubundan başlıyoruz, çocukları burada ağırlamaya. Ortaokul, lise ve üniversitelerin ihtisas kütüphaneleri, yazma eserler şifahanesi ve Atatürk İhtisas Kütüphanesi de yine bünyesinde olacak. Vakıf kültürümüzün gereği olarak, misafirlerimize günde 2 defa çorba ikram edeceğiz. Yine çay ve kek ikramlarımız gün içerisinde sürekli olacak. Bunun dışında üniversiteye hazırlanan öğrencilerimize kütüphanemiz ücretsiz test kitapları temin edecek ki üniversite hayallerini gerçekleştirmeleri noktasında bizim de ufak bir katkımız olsun."

Kütüphanenin sergi salonlarında, ulusal ve uluslararası sergilere, konferanslara ve etkinliklere ev sahipliği yapacağını belirten Zorlu, restorasyonu aslına uygun inşa edilen ve bulunduğu mahalleye büyük bir katkıda bulunan kütüphanenin Türkiye'nin ilk sürdürebilirlik sertifikasına sahip kütüphanesi olduğunu söyledi.

Rami kütüphanesinin nadide bir eser olarak İstanbul'a ve Türkiye'ye uzun yıllar hizmet edeceğinin altını çizen Zorlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu eseri korumak adına Rami kütüphanesi yönetimi olarak UNESCO Kültür Mirası Listesine alınması için gerekli çalışmaları başlattık. Kütüphanemizi hem milletimize hem de insanlığa emanet etmek adına UNESCO Kültür Mirası Listesi'ne de alınacağını buradan şimdilik ifade etmek istiyorum."

RAMİ KÜTÜPHANESİ HAKKINDA

Toplam 220 dönümlük alan içinde, 36 bin metrekarelik kapalı alanın yanı sıra ağaçlarla çevrili yapay bir göleti de barındıran kütüphane, 51 bin metrekarelik peyzaj alanına sahip.

Dört bin 200 kişilik oturma alanı bulunan komplekste, 0-3 ve 3-6 yaş gruplarına hizmet veren Bebek ve Çocuk Kütüphanesi ile ortaokul ve lise öğrencileri için tasarlanmış Gençlik Kütüphanesi yer alıyor.

Ayrıca yüksek lisans ve doktora öğrencilerinin, akademisyenler ve araştırmacılar başta olmak üzere tüm yetişkin kullanıcıların kaynak ihtiyaçlarına yanıt veren Yetişkin Kütüphanesi, Genel Eserler, Felsefe-Psikoloji, İlahiyat, Sosyal Bilimler, Dil Bilimleri, Bilim ve Teknoloji, Güzel Sanatlar-Eğlence ve Spor, Edebiyat, Tarih ve Coğrafya kütüphanelerinden oluşan 10 adet ihtisas kütüphanesinin yanı sıra Atatürk İhtisas Kütüphanesi ve Yazma Eserler Kütüphanesi de kitapseverlerin hizmetine sunulacak.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

TÜRKİYE’DE KÜTÜPHANE SAYISI

Türkiye’de Kütüphane Sayısı

KİTAP OKUMA ALIŞKANLIĞI NASIL KAZANILIR?

Kitap Okuma Alışkanlığı Nasıl Kazanılır?

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.