Rehabilite Ne Demek? Rehabilite Nedir?

NE NEDİR?

Rehabilite ne demek? Rehabilite kelimesi ne anlama gelir? Rehabilite kelimesine örnek cümleler...

Rehabilite: Bir kimseyi iş görür hâle getirebilmek için sakatlığını veya yetersizliğini gidermek maksadıyla uygulanan tedâvi anlamına gelmektedir.

REHABİLİTE KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER

Gönüllerini bir dergâh hâline getirmiş olan Hak dostlarında kat’iyyen abus ve asık bir yüz görülemez. Allah dostlarının sîmâsı, muhâtaplarının gönüllerine huzur bahşeder, onları mânevî bir âleme taşır. Yine onlar, mahzunları gönül saraylarına alarak tesellî ederler. Sanki onların gönül âlemleri, bir huzur ve rehabilite merkezi hâlindedir.

*****

Mevlânâ Hazretleri bir gün herkesin şaşkın bakışları arasında cüzzamlıların bulunduğu havuza girmiş, Allâh’ın o muzdarip kullarını merhamet ve şefkat kanatları altına alarak mânen tedâvi ve tesellî etmiştir. Zira Hâlık’ın şefkat nazarıyla mahlûkâta bakan o Hak dostunun gönül âlemi, bütün insanlığın huzur ve şifâ bulduğu, âdeta mânevî bir rehabilite merkezi hâlindeydi.

*****

Hak dostları, içinde bulundukları her muhit için rahmet ve bereket vesîlesidirler. Toplumun bütün kesimlerine rahmet saçan bir şefkat ve muhabbet menbaıdırlar. Gönülleri bütün mahlûkâtı kucaklayan bir dergâhtır. Toplum için sanki bir mânevî rehabilite merkezidir.

*****

Mü’minin vazifesi, günahkâra öfkelenip onu kendi hâline terk etmek veya ona bağırıp çağırmak değil, onun elinden tutarak nezih bir hayâta
dönmesine yardımcı olmaktır. Hak dostu Mevlânâ Hazretleri’nin; “Gel, gel, ne olursan ol, yine gel!..” şeklindeki müsâmahakâr dâvetindeki gâye
de, insanı öz cevheriyle tanıştırıp onu şefkat ve merhametin feyizli zemininde günah kirlerinden arındırmak ve îmânın lezzetini tattırmaktır. Zira
kâmil mü’minlerin gönül dergâhları, mânevî hastalıkların rahmet üslûbuyla tedâvî edildiği bir mânevî rehabilite merkezi durumundadır.

*****

Gerçekten, tasavvufî hayatın canlı olduğu zamanlarda tekke ve dergâhlar, âdeta bir rehabilite merkezi hâline gelmiştir. İşi bozulan, âilevî sıkıntıları olan veya kendi kendine aşamadığı herhangi bir derde giriftâr olanlar, tekke ve dergâhlarda huzur bulmuşlardır. Nitekim Hazret-i Mevlânâʼnın; “Gel, gel, ne olursan ol yine gel!” çağrısı da, bütün muzdariplere, çâresizlere, ümitsizlere bir kurtuluş davetidir.