Ridde Nedir?
Ridde nedir, ne anlama gelir? Ridde kelimesinin anlamı ve Kur’ân-ı Kerîm ve hadislerdeki anlatımı.
Ridde, bir Müslümanın İslâm dininden çıkması anlamında fıkıh terimidir.
RİDDE NE DEMEKTİR?
Sözlükte “dönmek; geri çevirmek, kabul etmemek” anlamlarındaki redd kökünden türeyen ridde ve irtidâd, fıkıh terimi olarak Müslüman bir kişinin kendi iradesiyle İslâm dininden çıkmasını ifade eder. İrtidad eden erkeğe mürtedd, kadına mürtedde denilir. Kur’ân-ı Kerîm’de aynı kökten türeyen kelimeler sözlük mânası yanında birçok yerde terim anlamıyla kullanılırken de terim anlamıyla yaygın biçimde geçmektedir.
KUR’AN VE HADİSLERDE RİDDE
Kur’ân-ı Kerîm’de, iman ettikten sonra küfre girenlerin doğru yoldan sapmış oldukları, yaptıkları amellerin dünya ve âhirette geçersiz sayılacağı, dünyada ve âhirette elem verici bir azaba çarptırılacakları ve Allah’ın gazabını üzerlerine çekecekleri ifade edilir; ancak irtidadın dünyadaki cezaî müeyyidesinin ne olduğu belirtilmez (el-Bakara 2/108, 217; Âl-i İmrân 3/86-91; el-Mâide 5/54; et-Tevbe 9/66, 74; en-Nahl 16/106; el-Hac 22/11; Muhammed 47/25-28). İrtidad, adam öldürme ve silâhlı gasp fiillerini işleyen Ureyne kabilesinden bir grup hakkında nâzil olduğu rivayet edilen (Müslim, “Ḳaṣâme”, 9) ve ağır cezalar öngören âyetler ise (el-Mâide 5/33-34) esasen eşkıyalık suç ve cezasını konu edinir.
İrtidad eylemini cezalandırdığına dair fiilî veya takrirî sünnet örneği bulunmamakla birlikte (Bedreddin el-Aynî, XIX, 364) Hz. Peygamber’in, “Dinini değiştireni öldürün” dediği (Buhârî, “İstitâbetü’l-mürteddîn”, 2) ve Müslümanın dinini terkedip cemaatten ayrılmasını ölüm cezasına gerekçe olabilecek üç suçtan biri olarak saydığı (Buhârî, “Diyât”, 6), Muâz b. Cebel’in Allah ve resulünün, dininden dönenin boynunu vurmayı emrettiğini ifade ederek bu cezayı uyguladığı (Buhârî, “İstitâbetü’l-mürteddîn”, 2) muteber kaynaklarda rivayet edilmiştir. Konuya ilişkin sahâbe uygulamaları, özellikle Hz. Ebûbekir döneminde baş gösteren ridde olaylarında mürtedlere karşı savaşılması fakihlerin dayanaklarından bir diğerini oluşturur (Buhârî, “İstitâbetü’l-mürteddîn”, 3; Kâsânî, VII, 134). Ancak sahâbenin bu savaşlardaki tutumunun ridde cezası konusunda delil sayılması üzerinde tam bir ittifak bulunmayıp bazı âlimlere göre bu olaylarda ridde suçundan ziyade isyan (bağy) suçu söz konusudur. İsyancıların bir bölümünü teşkil eden Müseylime ve Secâh gibi yalancı peygamberlerin yandaşları -meselâ İbn Hazm’a göre- esasen hiçbir zaman Müslüman olmamış, diğer bir bölümü ise bir te’vil ardına sığınarak Hz. Ebûbekir’e zekât vermemekte direnmiş, ancak dinden çıktıklarını ifade etmemiştir. (İbn Hazm, XII, 115-116; İbn Hacer el-Heytemî, IX, 80)
Kaynak: DİA