Roger Garaudy Nasıl Müslüman Oldu?
Roger Garaudy, İslam’ı nasıl seçti? Fransız düşünür ve yazar Roger Garaudy’in İslam’a girmesine vesile olan hadise...
Osman Nuri Topbaş Hocaefendi bir hatırasını anlatıyor...
ROGER GARAUDY NASIL MÜSLÜMAN OLDU?
Roger Garaudy yıllar önce İstanbul’a gelmişti. Yıldız Sarayı’nda bir konferans veriyordu. O konferansta hasbelkader ben de bulundum. Garaudy’ye:
“‒Sizi önce Hristiyan, ardından Komünist olarak görüyoruz. Şimdi Müslümansınız. Hindistan dolayına doğru da bir seyahat yapacak mısınız?” diye kinâyeli bir soru sordular. O da:
“‒Anlatayım.” dedi.
“Ben Hristiyandım. ABD’deki büyük kartellerin fiyatları sabit tutmak için milyonlarca ton sütü döktüklerini, milyonlarca ton buğdayı yaktıklarını görünce, bu vicdansızlık beni Komünizme itti. Baktım Komünizm de kuru, hiçbir mânevî tarafı yok. Hristiyanlık ile komünizm arasında bir köprü kurmaya çalıştım, ama olmadı.
O dönemlerde Fransızlar benim öldürülmemi istiyorlardı. Cezâyirli Müslüman bir askerin yardımıyla bu tehlikeden kurtuldum. Bilâhare o Müslüman askeri buldum.
«‒Fransız subayı benim vurulmamı istemişken, beni neden kurtardın?» diye sorduğumda;
«‒Ben Müslümanım, Allâh’ın verdiği canı bilmeden kıymaya râzı olmam. Bunun uhrevî mesʼûliyetinden korkarım.» dedi.
Ben o zamana kadar İslâm’ı bir aşîret dîni zannediyordum. Bu hâdise benim İslâm’a yönelmeme vesîle oldu. İktisatçı olduğum için İslâm iktisâdî yapısını da inceledim. Fâiz nedir, komünizmde nasıldır, İslâm’da nasıldır, nereye kadar yasaktır, hudutları nelerdir? Bu gibi hususları inceledim.
(Bilâl-i Habeşî radıyallâhu anhʼı kastederek) Bilâlʼin bir hadisi beni selâmete çıkardı. Bilâl, Allah Rasûlüʼne güzel bir hurma götürür. Efendimiz sallâllâhu aleyhi ve sellem;
«‒Bunu nereden buldun?» diye sorunca Bilâl de;
«‒Bizde âdî hurma vardı. Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellemʼin yemesi için ondan iki ölçek vererek bundan bir ölçek satın aldık.» der. Bunun üzerine Hazret-i Peygamber sallâllâhu aleyhi ve sellem;
«‒Eyvah! Bu ribânın / fâizin ta kendisi, sakın öyle yapma! Şayet iyi hurma satın almak istersen elindekini ayrıca sat; sonra onun parasıyla iyi hurmayı satın al.» buyurur. (Müslim, Müsâkât, 96)
Gördüm ki Allah Rasûlü sallâllâhu aleyhi ve sellem, fâize açılan her kapının anahtar deliğini bile kapatmış. Bu durum beni İslâm’ı daha çok tedkik etmeye sevk etti.
İslâm’da iktisat nedir, sorusunun cevaplarını ararken orada büyük bir dehâ ile de karşılaştım. O dehâ Ebû Hanîfe idi. Ne yazık ki bugün Ebû Hanîfe’nin dehâsını Müslümanlara ben anlatıyorum. İslâm dünyası daha Ebû Hanîfe’yi lâyıkıyla tanımıyor.” dedi.
Velhâsıl, Rasûlullah sallâllâhu aleyhi ve sellem Efendimizʼin İslâm iktisâdî hayatında da hiçbir tâvizi olmadı. Mü’minler olarak bizler de İslâmʼı bütün muhtevâsıyla yaşamaya mecburuz.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Para ile İmtihanı, Erkam Yayınları
YORUMLAR