Ruh Çağırma Var mıdır?

Allah`a İman

Ruh çağırma seanslarında madde ötesi bir varlıkla ilgi kurulduğu bilinmektedir. Ancak bu madde ötesi varlığın ruh olup olmadığı, söylediklerinin gerçeği yansıtıp yansıtmadığı çok ciddi şekilde üzerinde durulması gerekli bir konudur.

Beden kafesinden ayrılan ruhlar berzah âleminde toplanırlar. Orada dünyadakine benzer bir takım faaliyetlerde bulunma, bazı noksanları telâfi etme imkânları yoktur. Artık amel safhası bitmiş, hesaplaşma için bekleme dönemi başlamıştır. Çünkü her türlü ibadet ve amel sahnesi dünyadır.

Ruhların dünyaya dönüp dünyalılar gibi bir takım faaliyetlerde bulunamayacakları âyet-i kerimede şu şekilde belirtilmektedir:

“Onlardan birine ölüm gelince: 'Rabbım, beni geri çevir, belki yapmayıp (noksan) bıraktığımı tamamlar, iyi işler işlerim.' der. Hayır; bu kendi sözüdür. Tekrar diriltilecekleri güne kadar arkalarında geriye dönmekten onları alıkoyan bir engel (berzah) vardır.” (Mü’minun suresi,  99 - 100)

MAKSAT TEVHİD İNANCINI ZEDELEMEK

Bütün dünyada ruh çağırmaya merak sarmış kişilerin yayınları incelendiği zaman –ifadeler farklı olsa bile- hepsinde dinlerin mantıksızlığı, geçersizliği, özellikle Allah’ın birliği (tevhid) inancını zedelemeye yönelik bir takım mesajların varlığı görülecektir. Yani ruh çağırma işlemlerinin temelinde, dinlerin inkâr ve ibtali davasının ve yerine yeni bir dinsizlik, dini ikame amacının yattığı anlaşılacaktır. Bu da Şeytan ve taifesinin hiç şüphesiz en zevkli işi ve hizmeti (!) olacaktır.

Evet cinlerin ömürlerinin uzun, niteliklerinin bizden çok farklı olması, kısa zamanda uzun mesafeleri dolaşabilmeleri sebebiyle insanlardan farklı bilgileri bulunmaktadır. Onların bizim bilmediğimiz konularda bazı şeyler söylemeleri gaybı bildiklerini; göstermez, Onların bilgileri de çoğu kez noksan ve kasıtlı olarak yanlışla karıştırılmıştır. İnsanları yanıltmaya yöneliktir.

Bize düşen Yüce Kitabımız Kur’ân-ı Kerîm’de emredilen, insan ve cin vesvesecilerin şerrinden Allah’a sığınmaktır. Biz de onu yapıyoruz; ruh çağırıyoruz adı altında cin çağıranları ve bunlara inananları gerçekle uyarıyoruz.

“De ki: Sığınırım ben insanların rabbına, insanların padişahına, insanların tanrısına; insanlara kötü şeyler fısıldayan o sinsi vesvesecinin şerrinden!.. O ki, insanların göğüslerine (kötü düşünceler) fısıldar, gerek cinlerden gerek insanlardan…” (Nâs suresi, 1-6)

Kaynak: İ. Lütfi Çakan, Hurâfeler ve Bâtıl İnanışlar