Rûm Suresi 56. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Rûm Suresi 56. ayeti ne anlatıyor? Rûm Suresi 56. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Rûm Suresi 56. Ayetinin Arapçası:
وَقَالَ الَّذ۪ينَ اُو۫تُوا الْعِلْمَ وَالْا۪يمَانَ لَقَدْ لَبِثْتُمْ ف۪ي كِتَابِ اللّٰهِ اِلٰى يَوْمِ الْبَعْثِۘ فَهٰذَا يَوْمُ الْبَعْثِ وَلٰكِنَّكُمْ كُنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ
Rûm Suresi 56. Ayetinin Meali (Anlamı):
Kendilerine ilim ve iman verilmiş olanlar ise şöyle diyecekler: “Siz dünyada ve kabirde Allah’ın kitabında belirlenen yeniden diriliş gününe kadar kaldınız. İşte bugün, size haber verilen o diriliş günüdür. Fakat siz bunu bir türlü anlamaya yanaşmıyordunuz.”
Rûm Suresi 56. Ayetinin Tefsiri:
Dünya ve kabir hayatı, sonsuz âhiret hayatı yanında, sonsuzluğa uzanan bir çizginin üzerindeki bir noktadan başka bir şey değildir. Gerçekten çok kısadır, fânîdir. Bahar bulutu ve yaz yağmuru gibi gelip geçicidir. Dünyada veya kabirde bulunurken bu durum tam fark edilemese bile, mahşer günü âhiret hayatı tüm dehşetiyle gözler önüne serildiğinde, bu gerçek bütün netliği ile ortaya çıkacaktır. Hususiyle ömürlerini küfür, şirk ve günahlarla geçirip, cehenneme müstahak hâle gelmiş kimseler bu hususta son derece mustarip olacaklardır. Ölümlerinden önce binlerce sene geçmiş olsa bile, dünyada ve kabirde çok kısa kaldıklarını, hatta buradaki ifadesiyle “bir saat”ten fazla kalmadıklarını sanacaklardır. Veya dünya hayatının kulluk yapamayacak kadar kısa olduğunu, bu sebeple ibâdetleri yerine getirmeye fırsat bulamadıklarını söylemeye çalışacaklardır. Halbuki dünyada nefis ve şeytana uyarak hak yolunu terk etmişlerdi. Cenâb-ı Hak onların bu itirazlarına şöyle cevap verir:
“…Biz, size, düşünüp öğüt alacak bir kişinin, düşünüp öğüt alabileceği bir ömür vermedik mi? Hem size uyarıcı bir peygamber de gelmişti. O halde tadın azabı! Artık zâlimler için hiçbir yardımcı yoktur.” (Fâtır 35/37)
Onların bu acıklı durumlarını seyreden ilim ve iman sahipleri, daha vakur ve serinkanlı bir şekilde, dünya ve kabir hayatının normal şartlar altında geçtiğini, nihâyet Kur’an’ın va‘dettiği yeniden diriliş gününün vakti geldiğini, işte bu günün de o yeniden diriliş günü olduğunu, fakat onların dünyadayken böyle bir günün varlığını kabul etmediklerini söyleyeceklerdir. Artık bu günde ileri sürecekleri mazeretler zalimlere bir fayda sağlamayacak ve onların tekrar dünyaya dönüp Allah’ı râzı edecek ameller işleme talepleri de reddedilecektir. Çünkü onlar, tevbe edip, iman ve sâlih amellere dönmek için verilen tüm fırsatları kaçırmışlar ve imtihan için tanınan süreyi bitirip, sonucun açıklanacağı saate ulaşmışlardır.
Bu sebeple Resûlullah (s.a.s.) şöyle buyurur:
“Dünya bir saatlik bir süreden ibarettir. Sen onu taatle geçirmeye gayret göster.” (Aclûnî, I, 416)
Sâlih bir kul da ölmek üzereyken şöyle demiştir:
“Ben hüzün, keder, hata ve günahlarla dolu olan dünyadan ayrılacağıma üzülmüyorum. Benim üzüldüğüm şeyler; uykuyla geçirdiğim geceler, oruçsuz geçirdiğim günler ve zikrullâhtan gâfil kaldığım saatlerdir.”
O halde, getirdiği çeşitli misaller ve yaptığı açıklamalarla size doğru yolu gösteren Kur’an’ın irşâdına kulak verin:Rûm Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Rûm Suresi 56. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR