Rusya İslam Üniversitesi Hizmet Binası Hizmete Açıldı

Diyanet İşleri Başkanlığı’nca yürütülen “Kardeş Şehir Projesi” kapsamında Rusya Federasyonu Başkurdistan Cumhuriyeti’nin başkenti Ufa'da İstanbul Müftülüğü tarafından inşa edilen, Rusya Müslümanları Merkezi Dini Nezareti'ne bağlı Rusya İslam Üniversitesi hizmet binasını hizmete açıldı.

Ayasofya Camii İmam Hatibi Bünyamin Topçuoğlu’nun Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan açılış programında hitap eden Rusya Müslümanları Merkezi Dini Nezareti Başkanı Talgat Taceddin, İstanbul Müftülüğü’nün desteğinden dolayı teşekkürlerini dile getirirdi.

İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş ise 2015 yılında Talgat Taceddin’in inisiyatifi ile başlanan Rusya İslam Üniversitesi inşaatının bugün resmi açılışını gerçekleştiriyor olmanın heyecanı içerisinde olduklarını, Diyanet İşleri Başkanlığı ve İstanbul Müftülüğü olarak Rusya İslam Üniversitesi inşaatının yapımını üstelenerek kadim İslam geleneği olan bu coğrafyalara bir nebze de olsa katkı sağlamayı amaçladıklarını ifade etti.

Müftü Arpaguş ayrıca, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın tebrik mektubunu Rusya Müslümanları Merkezi Dini Nezareti Başkanı Talgat Taceddin’e takdim ederek açılış öncesi dua etti.

Rusya Federasyonu ve dünyanın değişik ülkelerinden çok sayıda misafirin katıldığı açılış programına, Başkurdistan Cumhuriyeti Başkanı Radiy Habirov ve Rusya Federasyonu’nun Dini Kurumlarla ilgilenen kurum temsilcileri de katıldı.

Rusya Müslümanları Merkezi Dini Nezareti Başkanı Talgat Taceddin Rusya İslam Üniversitesi inşaatına katkılarından dolayı İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Safi Arpaguş, Din Hizmetleri Müşaviri Ömer Faruk Savuran, İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İslami Bilimler Fakültesi Dekanı-İstanbul Eski Müftüsü Prof. Dr. Hasan Kâmil Yılmaz ve İstanbul Eski Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran’a Dini Nezaretin Teşekkür Nişanını takdim ettti.

Konuk heyet, ziyaret kapsamında Rusya Müslümanları Merkezi Dini Nezareti Başkanı Talgat Taceddin’i makamında ziyaret ederek, Zubovo kasabasındaki cami açılışı ve aynı kasabada başka bir cami için düzenlenen temel atma törenine katıldı.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.