Sabah Akşam 10 Kez Okunması Tavsiye Dilen Salat

İsmâil en-Nakşibendî Hazretleri'nin okuduğu rivayet edilen salâtın Arapçası ve Türkçe anlamı...

Bildirildiğine göre bu salâta sıdk ve ihlâs ile sabah namazından sonra on kez, uyumadan önce de on kez devam eden kimseye kısa zamanda nurlar ve sırlar keşfolacağı ve Rasûlüllah’ı (s.a.v) görme şerefine ereceği umulur.

  • Salâtın Arapçası:

اَللّٰهُمَّ صَلِّ وَسَلِّمْ وَبَارِكْ عَلٰى سَيِّدِنَا وَمَوْلاَنَا مُحَمَّدٍ نُسْخَةُ الْحُرُوفِ السَّبْعَةِ النَّاسُوتِيَّةِ اَلدَّالُّ عَلٰى مَعَانِيهَا اَلْمَلَكُوتِيَّةِ الْحَاوِي لِأَسْرَارِهَا مِنْ حَضْرَتِكَ الْجَبَرُوتِيَّةِ الَّذِى أَطْلَعَهُ عَلٰى رَقَائِقِ دَقَائِقِهَا اللاَّهُوتِيَّةِ مَنْبَعَ تَجَلِّيكَ لِذَاتِكَ بِذَاتِكَ فِى ذَاتِكَ عَنْ ذَاتِكَ عَلٰى ذَاتِكَ الْاَحَدِيَّةِ بَرْزَخَ الْوَحْدَةِ وَفَيْضَ الْوَاحِدِيَّةِ الَّذِى تَجَسَّدَتْ مِنْهُ الأَجْسَادُ فِى عَالَمِ التَّدْوِينِ وَالتَّسْطِيرِ

وَتَجَرَّدَتْ مِنْهُ مُجَرَّدَاتِ اللَّطَائِفِ بِحِكْمَةِ الرَّبِّ اللَّطِيفِ الخْبَيِرِ صَلاَةً وَسَلاَماً لَهُ بِهِ فِيهِ مِنْهُ عَلَيْهِ وَعَلٰى آلِهِ وَصَحْبِهِ اَللّٰهُمَّ صَلِّ وِسَلِّمْ وَبَارِكْ عَلٰى الجَبَرُوتِ الْأَعْظَمِ وَعُنْصُرِ عَالَمِ الْهَيَمَانِ وَالْقَلَمِ الْإِجْمَالِىِّ الْأَعْلَى وَنُورِ الْمُهَيْمِنِ الدَّيَّانِ وَلَوْحِ التَّفْصِيلِ لِلفَيْضِ الْأَقْدَسِ فِى حَضْرَةِ الْعِلْمِ الْمُغْتَرِفِ بِكُلِّ وَجْهٍ وَسِنٍّ وَلِسَانِ مِنْ ثَلاَثُمِائَةٍ وَسِتِّينَ بَحْرًا مِنَ الْعِلْمِ الْقَدِيمِ وَصَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَعَلٰى آلِهِ وَصَحْبِهِ عَدَدَ الْأَسْرَارِ والْأَطْوَارِ وَعَدَدَ الْعِلْمِ الْإِجْمَالِىِّ فِى دَائِرَةِ الْأَنْوَارِ اَللّٰهُمَّ بِبَرَكَةِ الصَّلاَةِ عَلَيْهِ أَلْحِقْنَا بَنَسَبِهِ الشَّرِيفِ وَاجْمَعْ بِيْنَنَا وَبَيْنَهُ دُنْيًا وَأُخْرَى يَقَظَةً وَمَنَامًا ظَاهِرًا وَبَاطِنًا

يَا لَطِيفُ يَا عَطُوفُ يَا رَءُوفُ يَا رَحْمَنُ يَا رَحِيمُ يَا سَمِيعُ يَا بَصِيرُ يَا عَلِيمُ يَا بَاسِطُ يَا وَدُودُ

  • Anlamı:

"Allah'ım! kendisini ceberût mertebesinden, Zât'ın için, Zât'ın ile, Zât'ında ve Zât'ından tecellînin menbaı olan dekâik-i lahutiyenin inceliklerine, muttalî kıldığın sırları hâvî olup, melekûtî manalarına, tedvin ve tasdir alemindeki cesetlerin, kendisinden tecessüd ettiği ve Latîf ve Habîr olan Rabb'in hikmeti ile, letâifin mücerredâtının kendisinden tecerrüd ettiği, vahdet berzahı ve vâhidiyet feyzine delâlet eden nâsûtî yedi harfin nüshası olan seyyidimiz ve mevlâmız Muhammed’e; onun için, onunla, onun hakkında, ondan, onun âl ve ashâbının üzerine salât ve selâm eyleyerek onu mübârek eyle.

Allah'ım! ceberût-i âzama, âlem-i heyemânın ve en yüce icmâlî kalemin unsuruna, müheymin deyyânın nûruna, ilmi kadimden üç yüz altmış deniz olan her vecih, sinn ve lisan ile avuçlanmış olan, ilmin hazretindeki en mukaddes feyzi tafsîl eden levh'e, salât eyle ve onu mübârek kıl. Allah ona, âl ve ashâbına esrâr ve etvâr adedince ve nurlar nûru dâiresindeki icmâlî ilim adedince salât etsin. Allah'ım; ona olan salâtın bereketi ile bizi de onun neseb-i şerifine ilhak eyle ve bizi hem dünyâ ve âhirette, hem uyanıklık ve uyku halinde ve hem de zâhir ve bâtınen bir arada eyle.

Yâ Latîf, Yâ Atûf, Yâ Raûf, Yâ Rahmân, Yâ Rahîm, Yâ Semi', Yâ Basîr, Yâ Alîm, Yâ Bâsıt, Yâ Vedûd."

Kaynak: Yrd. Doç Dr. Veysel Akkaya, Kalplere Şifa Salavat ve Dualar, Erkam Yayınları

İslam ve İhsan

PEYGAMBERİMİZİ RÜYADA GÖRMEK İÇİN OKUNAN SALAVAT

Peygamberimizi Rüyada Görmek İçin Okunan Salavat

KUR’AN’DA GEÇEN DUALAR

Kur’an’da Geçen Dualar

HADİSLERDE DUA

Hadislerde Dua

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.