Sadaka-i Cariyenin Önemi Nedir?

Vakıf

İnfak etmenin fazileti nedir? İnsan ölünce amel defteri kapanır mı? Sadaka-i cariyenin önemini yazımızda bulabilirsiniz.

Allah yolunda infakta, sevilen şeylerden ve gönülden verme husûsu çok mühimdir.

Âyet-i kerîmede buyrulur:

لَنْ تَنَالُوا الْبِرَّ حَتّٰى تُنْفِقُوا مِمَّا تُحِبُّونَ وَمَا تُنْفِقُوا مِنْ شَىْءٍ فَاِنَّ اللّٰهَ بِهِ عَلِيمٌ

“Sevdiğiniz şeylerden infâk etmedikçe aslâ «birr»e (yani hayrın kemâl noktasına) eremezsiniz! Her ne infâk ederseniz, Allah onu hakkıyla bilir.” (Âl-i İmrân, 92)

Bu âyet-i kerîme nâzil olduğu zaman ashâb-ı kirâm, hemen Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in yüksek huzûruna çıkarak en sevdikleri şeyleri infakta bulundular. Bunların bir kısmı sadaka, bir kısmı köle âzâdı, bir kısmı da vakıf şeklinde tahakkuk etti.

EBEDİYETE KADAR AKACAK ÇEŞME

Bâzı ırmak ve sebîller vardır ki dünya kurulduğundan beri berrak bir şekilde ve derûnî nağmelerle akmaktadır. Susamış sînelere hayat, elemli yüreklere haz ve ümit, âşık ruhlara da ilham verircesine serin ve tatlı şırıltılarla kıyâmete kadar da akmaya devam edecektir. İşte Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, Allah yolunda yapılan bâzı hayırları da bu akarlara benzetmektedir. Ancak Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in bahsettiği akar, daha başkadır ki, o, kıyâmete kadar değil ebediyete kadar akacak bir çeşmedir. Durmadan akan, kula duâ getiren bir hayır çeşmesidir. Aktıkça sahibinin amel defterini ve hayır havuzunu dolduracak, onu ebedî nûra gark edecek bir sebîldir. Yani sadaka-i câriyedir.

SEVABI KESİLMEYEN AMELLER

Hadîs-i şerîfte buyrulur:

“Kişi öldüğü vakit üç sayfası hâriç amel defteri kapanır. Açık kalan amel sayfalarından

  • biri, sadaka-i câriyedir;
  • diğeri, insanların faydalanacağı bir ilimdir;
  • üçüncüsü de kendine duâ eden hayırlı bir evlâttır.” (Müslim, Vasiyyet, 14)

İslâm âlimleri ekseriyetle sadaka-i câriye ile vakfın kastedildiğini beyan buyurmuşlardır. Sadaka-i câriye, Allah rızâsı için hizmet veren bir eser bırakmaktır. Bu, ilim ve irfan yuvaları tesis etme, yol, köprü, kütüphâne yapma veya müessese kurarak talebelere burs vs. imkânlar sağlayıp insan yetiştirme ve bütün fedâkârlıklarına katlanarak hayırlı bir evlât büyütmedir.

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Âbide Şahsiyetleri ve Müesseseleriyle Osmanlı, Erkam Yayınları