Sâffât Suresi 102. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Sâffât Suresi 102. ayeti ne anlatıyor? Sâffât Suresi 102. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Sâffât Suresi 102. Ayetinin Arapçası:
فَلَمَّا بَلَغَ مَعَهُ السَّعْيَ قَالَ يَا بُنَيَّ اِنّ۪ٓي اَرٰى فِي الْمَنَامِ اَنّ۪ٓي اَذْبَحُكَ فَانْظُرْ مَاذَا تَرٰىۜ قَالَ يَٓا اَبَتِ افْعَلْ مَا تُؤْمَرُۘ سَتَجِدُن۪ٓي اِنْ شَٓاءَ اللّٰهُ مِنَ الصَّابِر۪ينَ
Sâffât Suresi 102. Ayetinin Meali (Anlamı):
Çocuk büyüyüp de, beraberinde çalışıp çabalayacak yaşa gelince İbrâhim bir gün: “Evlâdım! Son birkaç gecedir rüyâmda seni kurban etmem gerektiğini görüyorum. Ne dersin, bir düşün bakayım?” dedi. Çocuk hiç tereddüt etmeden: “Babacığım! Sana emredilen neyse onu yap; inşallah beni sabredenlerden bulacaksın” diye cevap verdi.
Sâffât Suresi 102. Ayetinin Tefsiri:
Hz. İbrâhim, Hacer ve İsmâil’i Allah’ın emriyle o dönemde ıssız bir vadi olan, kimsenin bulunmadığı Mekke’de Kâbe’nin yanına yerleştirdi, dua edip geri döndü. (bk. İbrâhim 14/37) Arada bir, onların yanına uğruyordu. Bir seferinde Mekke’de bir rüyâ gördü. Rüyâsında, âyette buyrulduğu gibi İsmâil’i kurban ediyordu. Hz. İbrâhim, rüyâ şeytânî mi, Rabbânî mi diye şüphelendi. Ancak aynı rüyâ üç gün üst üste devam etti. Bu günler, hac mevsiminin tevriye, arefe ve bayramın birinci günü idi. İsmâil (a.s.) koşup oynayacak, babasının yanında çalışıp çabalayacak yaşa gelmiş, hayâtının en sevimli çağını yaşıyordu. İbrâhim’in, Allah’a verdiği sözü yerine getirmesi için, oğlu İsmâil’i kurban etmesi gerekiyordu.
Hz. İbrâhim gördüğü rüyayı henüz hayatının baharında olan biricik yavrusu sevimli İsmâil’e açınca, o peygamber namzedi çocuğun verdiği cevap Allah’a teslimiyetin zirve noktalarını gösteren ve çağlar boyu mü’min gönüllerde “Âh teslimiyet!” ateşini alevlendiren bir mâhiyet arz ediyordu:
“- Babacığım! Emrolunduğunu yap; inşallah beni sabredenlerden bulursun. Bıçağını iyi bileyle ki hemen kessin. Böylece can vermek daha kolay olur. Bıçağı çekerken de yüzüme bakma. Belki babalık şefkati ile Allah’a olan sözünü geciktirebilirsin. Senden ayrılınca Rabbime, dünya nimetlerinden ayrılınca cennete kavuşacağım. Benim asıl hüznüm, canımı vermem değil, kendi elinle kurban ettiğin evlâdının acısını ve hasretini ömür boyu unutamayacak olmanadır…” dedi.
Baba-oğul, bu şekilde Allah’ın emrine tam bir teslîmiyet gösterdiler. İbrâhim (a.s.) ciğerparesini kurban etmek üzere büyük bir azim ve kararlılıkla sağ şakağı üzerine yatırdı. Tam kurban edecekken Cebrâil (a.s.) yetişti. Bıçağı köreltip kesmez hale getirdi. Cenâb-ı Hak İbrâhim’e rüyâsına sadakat gösterdiğini, gereğini tam olarak yerine getirmede samimi davrandığını, hele o yaşlılık döneminde evladına olan muhabbetinin Allah’ın emrini yerine getirmesine mani olmadığını, tam bir iman ve teslimiyet imtihanından geçip bunu kazandığını haber erdi. Ardından Cebrâil (a.s.) cennetten kurban edilecek büyük bir koç indirdi. (bk. Hâkim, el-Müstedrek, II, 605-606; Taberî, Târih, I, 263-278)
İbrâhim (a.s.), oğlu ve hanımıyla birlikte Allah’a kulluk yolunda böyle zor soruların imtihanını başarıyla vermesi sebebiyle:Sâffât Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Sâffât Suresi 102. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...
YORUMLAR