Sâffât Suresi 20. Ayet Meali, Arapça Yazılışı, Anlamı ve Tefsiri
Sâffât Suresi 20. ayeti ne anlatıyor? Sâffât Suresi 20. ayetinin meali, Arapçası, anlamı ve tefsiri...
Sâffât Suresi 20. Ayetinin Arapçası:
وَقَالُوا يَا وَيْلَنَا هٰذَا يَوْمُ الدّ۪ينِ
Sâffât Suresi 20. Ayetinin Meali (Anlamı):
“Yazıklar olsun bize!” diye feryat edecekler, “İşte bize haber verilen hesap günü!”
Sâffât Suresi 20. Ayetinin Tefsiri:
Göklerin, yerin, bunlardaki büyük ve komplex varlıkların yaratılması, elbette insanın yaratılışına göre daha büyük bir kuvvet ve kudreti gerektirir. Yani insanın yaratılışı bunlar karşısında daha basit kalır. Gerçi insanı da yapışkan bir çamurdan yaratan Allah’tır. Buradan çıkarılacak netice şudur: Bu kadar muazzam varlıkları yaratan ve idâre eden Allah’ın, ölüleri diriltmeye gücü yeter. Yalnız bunu anlayabilmek için selim bir akılla düşünmeye, derin bir tefekkür ve tedebbüre ihtiyaç vardır. Bunun en güzel misâli Resûlullah (s.a.s.)’dir. O, kâinattaki ilâhî kudret akışları ve azamet tecellileri karşısında hayran kalır; bunlar üzerinde derin derin tefekkür edip Yüce Allah’ı tesbih ve tenzih ederdi. Ona tâbi olan mü’minler de böyledir. Onların bu güzel hallerini şu âyet-i kerîmeler daha açık haber verir:
“Şüphesiz göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün birbiri ardınca gelip gidişinde akl-ı selim sahipleri için pek çok delil ve ibretler vardır. O akıl sahipleri, ayakta dururken, otururken ve yanları üzerine yatarken dâimâ Allah’ı zikrederler; göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür ederler ve: «Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın. Sen bütün eksik sıfatlardan pak ve uzaksın. Bizi cehennem azabından koru!» derler.” (Âl-i İmrân 3/190-191)
Peygamber ve mü’minler karşısında başka bir grup var ki, bunlar kâfirlerdir. Bunlar, mü’minlerin hayran kaldıkları şeyleri alaya alıyorlar. Kur’an’ı, Peygamber’i ve bunların haber verdiği âhireti yalanlıyorlar. Gördükleri mûcizelerle alay edip, onları büyü olarak niteliyorlar. Ölüp toprak ve kemik yığını haline geldikten sonra yeniden dirilişi reddediyor, kendilerinden asırlarca önce ölmüş dedelerinin nasıl dirilebileceğini şirkle bulanmış akıllarına sığdıramıyorlar. Halbuki, bu kadar muazzam kâinatı, varlıkları ve şeref misafiri olan insanı yaratan Allah, İsrâfil’in ikinci kez üflediği korkunç bir sesle herkesi diriltecek, hepsi kabirlerinden fırlayıp sağa sola bakmaya başlayacaklar. Onlar, bu günün, Peygamber (a.s.)’ın haber verdiği hesap günü olduğunu hemen anlayacaklar. Fakat hazırlıksız yakalandıkları için “Eyvâh!” diyecek ve pişman olacaklar. Çünkü hesaplarının hiç de iç açıcı olmadığı bellidir. Bunu artık kendileri de farketmektedir:Sâffât Suresi tefsiri için tıklayınız...
Kaynak: Ömer Çelik Tefsiri
Sâffât Suresi 20. ayetinin meal karşılaştırması ve diğer ayetler için tıklayınız...