Şafii Mezhebine Göre Haccın Vacipleri Nelerdir?
Haccın vacipleri nelerdir? Şafi mezhebine göre haccın vacipleri nelerdir?
Hac ibadetinde rükünler yapılmadıkça hac ibadeti tamamlanmış olmaz. Vaciplerin yapılmaması durumunda hac bozulmaz, eksik kalır. Bu eksiklik de ceza kurbanı kesmekle telâfi edilir.
Haccın genel vacipleri beş tane olup şunlardır:
1. Mîkatta ihrama girmek
Haccetmek veya umre yapmak isteyen bir kişinin mîkat mahallinde ihrama girmesi gerekir. İhrama girmeksizin mîkat mahallini geçen kişi, haccın vaciplerinden birini terketmiş olur. Bundan dolayı da ceza kurbanı kesmesi gerekir. Ancak henüz umre veya kudüm (Mekke'ye ilk geliş) tavafını yapmadan tekrar mîkat mahalline dönüp orada ihrama girerse, ceza kurbanı kesmekten kurtulur.
Hz. Peygamber tarafından belirlenmiş, Mekke'ye gelenlerin ihrâmsız geçmemeleri gereken yerler beş noktadır.
- Zülhuleyfe: Mekke’ye Medine üzerinden gelenlerin mikatıdır. Medine’ye 10 km. Mekke’ye 430 km.dir. Mekke’ye en uzak mikat budur. Peygamberimiz (s.a.v.) veda haccı için bu mîkattan ihrâma girmiştir.
- Cuhfe: Mısır ve Suriye istikametinden gelenlerin mikatıdır. Mekke’ye 187 km. Süveyş yönünden kızıldeniz yoluyla gelenler, Cuhfe yakınında Rabiğ hizasından ihrâma girerler.
- Zât-ü Irk: Irak yönünden gelenlerin mikatıdır. Mekke’ye uzaklığı 94 km.dir.
- Karn-ı Menâzil: Necid ve Kuveyt istikametinden gelenlerinden mikatıdır. Mekke’ye 96 km.dir.
- Yelemlem: Yemen, Hindistan tarafından gelenlerin mikatıdır. Mekke’ye 54 km. dir.
2. Müzdelife'de gecelemek
Müzdelife, Mina ile Arafat arasında yer alan ve Harem sınırları içinde bulunan bir yerdir. Hacıların Arafat vakfesini yaptıktan ve güneş battıktan sonra Arafat'tan inip Müzdelife'ye vardıklarında, gece yarısından sonra bir dakikalığına da olsa burada durmaları vaciptir. Gecenin tamamını Müzdelife'de geçirmek ve ortalık iyice aydınlandıktan sonra Mina'ya hareket etmek sünnettir. Geceleyin, şeytan taşlamak için ufak taşları buradan toplamak, sabah namazından sonra telbiye, tekbir, tehlil, duâ ve istiğfar ile meşgul olarak ortalık iyice aydınlanıncaya kadar vakfeyi uzatmak, vakfeyi Meş’ar-i Haram yakınında yapmak müstehaptır.
3. Şeytan taşlamak (Cemrelere taş atmak)
Şeytan taşlamak, bayram günlerinde Mina’da bulunan Küçük Cemre, Orta Cemre ve Akabe Cemresi adı verilen taş kümelerine ufacık taşları atmaktır. Taş atmanın zamanı bayramın dört günüdür.
Bayramın ilk günü yalnız Akabe cemresine taş atılır. Her taşın şeytan taşlama yerindeki havuza düşmesi gerekir. Yedi taşı peşpeşe atmak, her bir taşı atarken, “Bismillah! Allahü Ekber” demek ve atılan taşların küçük olması sünnettir.
Cemrelere taş atarken şu duanın okunması uygun olur:
"Allahım! Haccımı kabul buyur, günahımı bağışla, emeğimi karşılıksız bırakma."
Bu duayı okumakla birlikte cemrelere her taş atışta, telbiyenin yerine geçerli olmak üzere tekbir getirilmelidir. Çünkü ilk taşı atmakla birlikte telbiyeye son verilmektedir.[1]
Bu taşlamanın vakti, Müzdelife vakfesinden sonra bayram gecesinin yarısından itibaren başlar ve aynı gün güneşin batışına kadar devam eder. Bu, ihtiyarî olan vakittir. Güneşin batmasından sonra atılması da caizdir.[2]
Kurban bayramının iki, üç ve dördüncü günlerinde önce Küçük Cemre’ye, sonra Orta Cemre’ye, en sonunda da Akabe Cemresi’ne yedişer tane taş atılması ve taşlarken de bu sıraya riayet edilmesi vaciptir. Taşları cemrelere birden değil, ayrı ayrı atmak gerekir. Sıralamaya uyulmaması halinde, sıralamaya uyularak yeniden taşlamak gerekir. Bu cemrelere halk arasında küçük, orta ve büyük şeytan denmektedir. Şeytana atılan taşların sayısı toplam olarak yetmişi bulur.
Bayramın iki, üç ve dördüncü günlerinde üç cemreye taş atma zamanı, öğle namazı vaktinin girmesiyle başlar ve güneşin batışına kadar devam eder. Ancak bu zaman içinde taş atmayan kişi, gece de atabilir. Hatta günün taşlarını atamayan kişi, ertesi günde atabilir ve bundan dolayı da cezalı duruma düşmez. Bayramın üçüncü günü güneş batmadan önce Mina sınırından ayrılan bir hacının, bayramın dördüncü gecesi Mina'da kalma ve ertesi gün üç cemreyi taşlama mecburiyeti üzerinden kalkar. Bu hüküm, acele edip Mina'dan ayrılan hacıya yüce Allah tarafından bahşedilen bir kolaylıktır. Âyette şöyle buyrulmuştur: "Kim iki gün içinde acele edip (Mina'dan Mekke'ye) dönerse, ona günah yoktur..."[3]
4. Mina'da gecelemek
Arafe gecesi istirahat maksadıyla Mina'da gecelemek sünnettir. Teşrîk gecelerinde gecelemekse vaciptir. Hac ibadetini yerine getirmekte olan bir kişinin teşrîk günlerinin birinci ve ikinci gecelerinin çoğunu Mina'da geçirmesi gerekir. Teşrîk günlerinin üçüncü gecesi, güneş batmadan önce Mina sınırından ayrılmak şartıyla geceleme vâcipliği ortadan kalkar ve ertesi günde cemreleri taşlama zorunluluğu da kalmaz.
Taşlama gecelerinde Mina'da kalmak, mazereti olmayan kimselere vaciptir. Meselâ Mekke'de hacılara su dağıtmakla görevli olanlar, geceleme halinde canına zarar gelmesinden korkan kimseler, Mina'da gecelemedikleri takdirde cezalı duruma düşmezler.
5. Veda tavafı yapmak
Hac veya umre ibadetini yerine getiren kişinin, menâsiki tamamladıktan sonra Mekke'den ayrılacağı sırada veda niyetiyle Kabe'yi tavaf etmesi vaciptir.
Veda tavafını yapan kimsenin Mekke'de durmaması, yola çıkmak için acele etmesi gerekir. Veda tavafını yaptıktan sonra hasta ziyareti gibi yolculukla ilgisi olmayan bir işle meşgul olunursa, bu tavafın yeniden yapılması icap eder.
Veda tavafını mazereti olmadan terkeden kimsenin ceza olarak bir kurban kesmesi gerekir. Ancak hayız veya nifas halinde bulunan kadınların vedâ tavafı yapmaları gerekmez. Abdullah b. Abbas'ın (r.a.) bu konuda şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Kadın hayızlı olduğu takdirde Veda Tavafı yapmadan Mekke'den ayrılıp yola çıkmasına ruhsat verildi."[4]
Dipnotlar:
[1] Şirbînî, Mugnri-Muhtâc, 2/268
[2] Şirbînî, Mugni'l-Muhtâc, 2/271
[3] Bakara 2/203
[4] Buhârî, Hayız, 27, Hac, 144; Müslim, Hac, 380
Kaynak: Hasan Serhat Yeter, FIKIH 1 (Şafii Mezhebi), 2017