Sağlık Bakanlığı Denetimlerinde Sabun Bile Kirli Çıktı

Sağlık Bakanlığı’nın denetimlerinde, 707 ürünün 575 tanesinin mevzuata aykırı olduğu tespit edildi.

Islak mendillerin ardından el ve vücut temizliği için kullanılan sabunda kirli çıktı. Sağlık Bakanlığı’nın bu yılın ilk 9 ayında yaptığı denetimlerde, 707 ürünün 575’inin mevzuata aykırı olduğu tespit edildi. Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu (TİTCK) Başkanı Hakkı Gürsöz, bu yılın ilk 9 ayında gerçekleştirdikleri denetimlerin sonuçlarını açıkladı. 707 kozmetik ürün denetlendi, sadece 132’si düzenlemeye “uygun” bulundu. Ürünlerin 407’sinin teknik düzenlemeye aykırı, 168’inin güvensiz olduğu belirlendi. 168 güvensiz ürünün 156’sının sahte/ kaçak/taklit olduğu saptandı. Firmalara ve satıcılara, 632 bin 175 TL idari para cezası uygulandı.

DİŞ PROTEZİ DE ‘UYGUNSUZ’ BULUNDU

Ceza verilen ürünler arasında sabunların da yer alması dikkat çekti. Maske, masaj kremi ve sütü, meyveli krem, salyangoz özlü krem ve gül suyu da güvensiz ve düzenlemeye aykırı bulunan ürünler arasında yer aldı. Bakanlık, hastanelerde kullanılan birçok tıbbi cihazı da denetledi. 2016 yılının ilk 9 aylık döneminde bin 825 üründe denetim yapıldı. 930’u uygunsuz, 92’si güvensiz bulundu. Bu ürünleri üreten ve satan firmalara, 1 milyon 628 bin 400 TL para cezası uygulandı. Güvensiz ürünlerin çoğuna mevzuata aykırılık gerekçesiyle işlem yapıldı. Bu ürünler arasında ameliyathane lambası, oksijen cihazı, ultrason jeli, diş dolgu materyalleri, diş protezleri, soğuk terapi jelleri de bulunuyor.

Uzmanlar, belirlenen şartlara uygun üretilmeyen kozmetik ürünlerde zararlı kimyasalların tespit edildiğini belirtilerek şu uyarılarda bulundu:

- Tüketici, ürünün etiketini ve ambalajını incelemeli, kullanma talimatlarını dikkate almalı.

- “Sağlık Bakanlığı’na bildirimi yapılmıştır”, “Sağlık Bakanlığı’ndan onaylıdır” gibi ifadelere itibar edilmemeli.

- Kozmetik ürünlerin ambalajında hastalıkla ilgili tedavi ya da teşhis içerecek beyanı kullanılamaz.

- Rengi, kokusu , kıvamı değişmiş ürünleri kullanmayın.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.