Sahabe mi Sahabi mi?

Sahabiler

Sahabe ile Sahabi arasındaki fark nedir? Sahabe mi yazılmalı yoksa sahabi mi...

Sahabe veya başka bir ifade ile ashab çoğul bir kelimedir. Sahabi ise tekildir. Çoğul olarak kullanmak istediğimizde sahabiler veya sahabe yada ashab olarak kullanmak uygundur. Sahabeler ifadesi yanlıştır.

SAHABÎ (TEKİL) ve SAHABE/ASHAB (ÇOĞUL) NEDİR?

Sözlükte "arkadaş, dost" anlamlarına gelir. Çoğulu sahabe veya ashabdır. Terim olarak, Hz. Peygamber  -sallâllâhu aleyhi ve sellem- devrine yetişmiş, Müslüman olarak Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'i görmüş, O'nun sohbetinde bulunmuş ve Müslüman olarak ölmüş olan kimselere sahabî denir. Sahabî kadın olursa, sahabiyye ismini alır.

Hz. Peygamberin sohbetinde bulunan görme özürlü kimselerle, iyiyi kötüden ayırt edebilen henüz ergenlik yaşına ulaşmadığı halde Peygamber (a.s.)'i gören çocuklar da sahabîdir.

Sahabenin sayısı hakkında kesin bir rakam söylenmemekle beraber çoğu kaynaklar, Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'in vefatında 100 binin üzerinde sahabî bulunduğunu ifade etmişlerdir. En son sahabî hicrî 110 yılında vefat etmiştir.

Ehli sünnet âlimleri Kur'ân ve hadisle ilgili konularda her sahabînin adaletli olduğunu kabul etmişlerdir. Çünkü sahabenin adaleti Allah ve Rasûlü'nün işaretiyle sâbit olmuştur. Hadis rivâyet edip de zabt yönünden kusurlu olan bir sahabîye de rastlanmamıştır. Bundan dolayı sahabe, hadisçiler tarafından cerh ve ta'dil işlemine tâbi tutulmamıştır.

Kur'ân-ı Kerim'de, sahabenin adaletine şu âyet işaret etmektedir: "(İslâm Dinî'ne girme konusunda) ilk öne geçen Muhacirler ve Ensarla birlikte, güzel amelde onlara tâbi olanlardan Allah razı olmuştur. Onlar da Allah'tan razı olmuşlardır..." (Tevbe: 9/100).

Bu ve benzeri âyetler, sahabenin adaletli olduğu konusunda kesinlik ifade etmektedir. Hz. Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'in bir çok hadisi de bu konuyu pekiştirmektedir: "İnsanların en hayırlısı, benim yaşadığı devirde yaşayanlardır. Sonra onlardan sonra gelenler, sonra da onlardan sonra gelenlerdir." (Buhârî, Şehâdât, 9; Fedâil-ü Ashabı'n-Nebî, 1).

Gerek hadis rivâyetinde, gerekse Kur'ân'ın sonraki nesillere muhafaza edilerek aktarılıp öğretilmesinde, ilk kaynak olmaları bakımından sahabenin önemi büyüktür. Onlar İslâm'ın korunması ve yayılması yolunda hayatlarını ve her türlü değerlerini ortaya koymuşlardır. Allah Rasûlü ile omuz omuza cihat ederek fedakârlıkta bulunmuşlardır. Bundan dolayı Müslümanların en hayırlı nesli olma şerefine ermişlerdir.

RADİYALLAHU ANH NEDİR?

Sahâbe-i kirâm efendilerimizden bahsederken onların ismi anıldığında; "Allahü teâlâ onlardan râzı olsun" mânâsına radıyallahü anhüm ecmaîn söylenir.

  • Erkek Sahabiler için -radıyallâhu anh- (Allahü teâlâ ondan râzı olsun) denir. Misal Hz. Ebubekir -radıyallâhu anh-
  • Hanım Sahabiler için -radıyallâhu anhâ- (Allahü teâlâ ondan râzı olsun) denir. Misal Hz. Hatice -radıyallâhu anhâ-
  • Birden çok sahabiden bahsederken -radıyallâhu anhüma- (Allahü teâlâ onlardan râzı olsun) denir. Hubeyb ve Zeyd -radıyallâhu anhüma-

KISALTMALAR

  • Celle celeluhu (c.c.): Cenab-ı Allah'ı ila etmek ve yüceltmek için kullanılır; O'na mahsustur. "Onun şanı ne yücedir." demektir.
  • Sallallahu aleyhi ve sellem (s.a.v.): Peygamber Efendimize salat ve selam olsun demektir; peygamberimize mahsus bir duadır.
  • Radiyallahu anh (r.a.): Allah ondan razı olsun demektir; sahabeler ve bazı büyük zatlar için söylenir.
  • Kuddise sirruhu (k.s.): Allah onun sırrını mukaddes etsin demektir; veliler için kullanılır.
  • Aleyhis selam (a.s.): Selam onun üzerine olsun demektir; peygamberler için kullanılır. Bunun yanında Cebrail, Mikail, İsrafil ve Azrail olmak üzere 4 büyük melek için de kullanılagelmiştir.
  • Rahmetullahi aleyh (r.h.): Allah ona rahmet etsin demektir; mümin ölülere denir.
  • Hazreti (Hz.): Hazret kelimesi yüceltme manasında kullanılır. Bu sebeple saygı duyulan herkes için kullanılabilir. Peygamberler, sahabeler, melekler, veli insanlar için kullanılmasında bir sakınca yoktur.