Sahabenin Peygamberimize Uyma Hassasiyeti
Sahabenin Peygamber (s.a.v.) Efendimiz’e uyma hassasiyetine güzel bir misal.
İbn-i Ömer -radıyallâhu anhümâ- anlatıyor:
SAHABENİN PEYGAMBERİMİZE UYMA TİTİZLİĞİ
“Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Fetih günü, Mescid-i Harâm’a geldiklerinde Kâbe’nin hâciblerinden[1] olan Osman bin Talha’ya Kâbe’nin anahtarını getirmesini emretti. Osman -radıyallâhu anh-, anahtarları muhâfaza eden annesine gitti. Ancak müşrik kadın, anahtarı vermekten imtinâ etti. Osman -radıyallâhu anh-:
“–Vallâhi, ya anahtarı verirsin, ya da şu kılıç kınından çıkacaktır!” dedi.
Kadın anahtarı verdi. Osman -radıyallâhu anh-, onu Rasûlullâh’a getirdi. Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm- kapıyı açıp Beytullâh’a girdi. Onunla birlikte Hazret-i Üsâme, Bilâl ve Osman -radıyallâhu anhüm- de girdiler. Efendimiz, gündüz vakti Kâbe’nin içinde uzun müddet kaldı, sonra çıktı. Ardından insanlar içeri girmede yarış ettiler.
Abdullâh bin Ömer -radıyallâhu anh-, ilk giren kimseydi. İçeri girer girmez Bilâl -radıyallâhu anh-’ı kapının arkasında ayakta duruyor buldu.
“–Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem- nerede namaz kıldı?” diye sordu. Hazret-i Bilâl, Efendimiz -aleyhissalâtü vesselâm-’ın namaz kıldığı yeri işâret ederek gösterdi. Abdullâh -radıyallâhu anh- der ki:
“–Kaç rekât kıldığını sormayı unuttum.” (Buhârî, Cihâd 127, Salât 30, 81, 96, Teheccüd 25, Hacc 51, 52, Megâzî 77, 48; Müslim, Hacc 389)
Bu misalde Osman -radıyallâhu anh-’ın, Allah Rasûlü’nün emrini yerine getirmedeki yüksek azmi ve Abdullâh bin Ömer -radıyallâhu anhümâ-’nın Efendimiz’e ittibâdaki takdîre şâyan titizliği müşâhede edilmektedir.
Dipnot:
[1]. Hâcib, Kâbe ile ilgili “hicâbe” vazîfesini üstlenen kimse demektir. Hicâbe ise Kâbe’nin bakımı, kapısının ve anahtarlarının muhâfazası, kapısının belli zamanlarda ziyâretçilere açılması, Makâm-ı İbrâhim’in, hediye edilen kıymetli eşyaların, iç ve dış örtülerin korunması ve bakımı gibi mühim hizmetleri ifâde eder.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları