Sahabiler ile İlgili Hadisler
Sahabiler ile ilgili hadisler nelerdir? Peygamberimizin (s.a.v.) sahabiler konusu hakkındaki bazı hadisleri.
Peygamberimizin (s.a.v.) sahabiler ilgili hadis-i şerifleri...
SAHABİLER HAKKINDA HADİSLER
Hz. Âişe (r.a.) şöyle demiştir:
“Resûlullah’ın konuşması, işiten herkesin anlayabileceği kadar açık seçikti.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 18)
***
Enes b. Mâlik (r.a.) şöyle demiştir:
“Resûlullah, (kolayca) anlaşılsın diye sözlerini (bazen) üç kez tekrar ederdi.” (Tirmizî, Menâkıb, 9)
***
İbn Mesut (r.a.) şöyle demiştir:
“Peygamber bizleri usandırmamak amacıyla vaaz için belli günler kollardı.” (Buhârî, İlim, 11; Müslim, Sıfâtü’l-münâfıkîn, 82)
***
Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“...Bana sözün özü verildi...” (Müslim, Mesâcid, 5: Buhârî, Cihâd, 122)
***
Muâviye b. Hakem es-Sülemî (r.a.) namazda konuştuğu ve ashâbın tepkisini aldığı zaman olanları şöyle anlatmaktadır:
“...Ne ondan önce ne de sonra daha güzel öğreten birini gördüm. Vallahi Resûlullah beni ne azarladı ne bana vurdu ne de hakaret etti. Sadece, ‘Bu namazda insan kelâmı konuşulmaz. Namaz ancak tesbih, tekbir ve Kur’an okumaktır.’ dedi.” (Müslim, Mesâcid, 33)
***
Üsâme b. Şerîk (r.a.) şöyle demiştir:
“Hz. Peygamber’in huzuruna geldiğimde gördüm ki ashâbı (onu hürmet içinde sessizce dinlerken) âdeta başlarının üzerinde birer kuş varmış gibiydiler...” (Ebû Dâvûd, Tıb, 1)
***
Enes (r.a.) şöyle demiştir:
“Peygamber’e on yıl hizmet ettim. Bana bir kez bile ‘Öf!’, ‘Niye böyle yaptın?’ ve ‘Niçin şöyle yapmadın!’ demedi.” (Buhârî, Edeb, 39; Buhârî, Vesâyâ, 25)
***
Enes b. Mâlik (r.a.) şöyle demiştir:
“Resûlullah, sövüp sayan, lânet edip duran, kötü sözler söyleyen birisi değildi...” (İbn Hanbel, III, 127)
***
Cerîr b. Abdullah (r.a.) şöyle demiştir:
“Müslüman olduğum günden beri Resûlullah (s.a.v.) beni hiç kapıdan çevirmedi. Beni her gördüğünde mutlaka gülümserdi.” (Tirmizî, Menâkıb, 41)
***
Ebû Hüreyre (r.a.) şöyle demiştir:
“Resûlullah’tan daha fazla ashâbıyla istişare eden bir kimse görmedim.” (Tirmizî, Cihâd, 35; İbn Hanbel, IV, 329)
***
Enes b. Mâlik (r.a.) tarafından rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Sizden biriniz, beni anne-babasından, çocuğundan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe (tam anlamıyla) iman etmiş olmaz.” (Buhârî, Îmân, 8)
***
Enes b. Mâlik (r.a.) anlatıyor:
“(Ashâbın), Resûlullah’tan daha çok sevdikleri hiç kimse yoktu. Ancak onu gördükleri zaman, onun bundan hoşlanmadığını bildikleri için, ayağa kalkmazlardı.” (Tirmizî, Edeb, 13)
***
Ebû Kurâd es-Selemî (r.a.) anlatıyor:
“Resûlullah’ın yanındaydık. O (abdest almak için) temiz su istedi ve elini suya daldırdı. Sonra abdest aldı. Biz onun abdest suyunu elde etmeye çalıştık, (abdest suyundan) yudumladık. Bunun üzerine Resûlullah, ‘Sizi bunu yapmaya sevk eden şey nedir?’ diye sordu. Biz, ‘Allah ve Resûlü’nün sevgisi.’ dedik. Resûlullah şöyle buyurdu: ‘Eğer Allah ve Resûlü’nün de sizi sevmesini istiyorsanız size bir şey emanet edildiğinde ona riayet edin, konuştuğunuz zaman doğru söyleyin ve komşularınızla iyi geçinin.’” (Taberânî, el-Mu’cemü’l-evsat, VI, 320)
***
Avn b. Ebû Cuhayfe (r.a.), babasından şunları naklediyor:
“Peygamber’e gittim. Deriden yapılmış kızıl bir çadırın içindeydi. Bilâl’i, Peygamber’in abdest suyunu taşırken gördüm. İnsanlar bu abdest suyunu alabilmek için birbirleriyle yarışıyorlardı. Suya dokunabilen onunla yüzünü sıvazlıyordu. Sudan alamayanlar ise arkadaşının elindeki ıslaklıktan faydalanmaya çalışıyordu.” (Buhârî, Libâs, 42)
***
İbn Abbâs’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Bir dost edinecek olsaydım Ebûbekir’i dost edinirdim. Fakat o benim kardeşim ve arkadaşımdır.” (Buhârî, Fedâilü ashâbi’n-nebî, 5)
***
Abdullah b. Mesut’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Allah’ın benden önce bir topluma gönderdiği her peygamberin ümmeti içinde havârileri ve sünnetine tâbi olup emirlerine uyan dostları vardır...” (Müslim, Îmân, 80)
***
Ebû Saîd’in (r.a.) rivayet ettiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Ashâbıma sövmeyin! Canım elinde olan (Allah’)a yemin ederim ki eğer biriniz, Uhud (dağı) kadar altını Allah yolunda harcasa, bu onlardan birinin bir ölçek ya da yarım ölçek sadakasına erişemez.” (Ebû Dâvûd, Sünnet, 10)
***
Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Kişi arkadaşının dini üzeredir. Öyleyse her biriniz kiminle arkadaşlık ettiğine dikkat etsin.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 16; Tirmizî, Zühd, 45)
YORUMLAR