Sahte Bala Son Verecek Hizmet

Ordu Valisi Yavuz, "Balla ilgili insanların zihnindeki şüpheyi ortadan kaldıracağız. Yediğim bal hakiki bal mıdır? İnsan sağlığına zararlı bir madde var mıdır? Tüm bu soru işaretlerinin tamamını bertaraf etmiş olacağız." dedi.

Ordu'da Arıcılık Araştırma Enstitüsü bünyesinde kurulan bal paketleme tesisi ve analiz laboratuvarı hizmet vermeye başladı.

Ordu Valisi Seddar Yavuz, 10 milyon avro bütçeli "Arım Balım Peteğim Projesi" kapsamında kurulan bal paketleme tesisi ve analiz laboratuvarını yerinde inceledi.

Vali Yavuz, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye'de en çok bal üretilen illerinin başında gelen Ordu'da, AB desteğiyle bal analizi ve paketleme tesisi kurulduğunu söyledi.

Enstitü kampüsünde 4 bin 700 metrekarelik alan üzerine kurulan tesisin gelişmiş cihazlarla donatıldığını, tesisin arıcılık sektörüne de ivme kazandıracağını ifade eden Vali Yavuz, tesisin balda tağşiş ve taklidi ortadan kaldıracağına dikkati çekti.

SERTİFİKASYON SİSTEMİNE GEÇİLECEK

Ordu Valiliğince hazırlanan ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından desteklenen projenin hizmet vermeye başladığını belirten Yavuz, tesisin bal üreticilerini motive edeceğini dile getirerek, "Arıcılık Araştırma Enstitüsü gözetim ve denetimindeki laboratuvar sistemlerimiz belki dünyada tektir. Bu denli bal analizi yapabilen laboratuvar sistemleri neredeyse yok denecek kadar azdır. Bununla övünüyoruz, gurur duyuyoruz." dedi.

Tesiste arının balı hangi çiçekten ürettiği, katkı maddesinin olup olmadığı dahil her türlü analizin yapılabildiğine işaret eden Yavuz,"Bundan sonra bir sertifikasyon sistemine geçeceğiz. Bunu yaptığımızda balla ilgili insanların zihnindeki şüpheyi ortadan kaldıracağız. Yediğim bal hakiki bal mıdır? Yoksa şeker midir? İnsan sağlığına zararlı bir madde var mıdır? Tüm bu soru işaretlerinin tamamını bertaraf etmiş olacağız. Böylelikle üreticimizin alın terini ve ürünün en iyi fiyattan pazarlama, aynı zaman tüketiciyi de en kaliteli balla buluşturmak gibi önemli bir işlevi görmüş olacağız." diye konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.