Salat ü Selam Getirmenin Faziletleri
En fazîletli zikirlerimizden biri salavât-ı şerîfedir. Mü’min, Allâh Resûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e ne kadar salât ü selâm getirirse, o nisbette mânen istifâde eder. Çünkü Efendimiz’in Allâh katındaki kıymeti çok yüksektir.
Her şeyden önce bizzat Rabbimiz, Allâh Resûlü’ne salât ederek onu rahmet, rızâ ve hoşnutluğu ile yüceltmiş ve bize de böyle yapmamızı emretmiştir.
Resûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’e selâm verdiğimiz yerlerden birisi, namazda okuduğumuz Tahiyyât’tır. Rivâyet edildiğine göre Efendimiz şöyle buyurmuştur:
“Mîrâc gecesi Rabbimi kalb gözüyle gördüm. Hak Teâlâ Hazretleri bana:
«–Konuş benimle ey Habîbim!» buyurdu. Ben hayretten donakaldım. Sonra Allâh Teâlâ benim gönlüme ilhâm etti de ben:
اَلتَّحِيَّاتُ لِلّٰهِ وَالصَّلَوَاتُ وَالطَّيِّبَاتُ
«Hamd ü senâ gibi kavlî; namaz, oruç gibi fiilî ve zekât gibi mâlî bilcümle ibâdetler, Hak -celle ve alâ- Hazretleri’ne mahsustur.» dedim.
Bunun üzerine Allâh Teâlâ:
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكَ أَيُّهَا النَّبِيُّ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ
«Ey Nebiyy-i Muhterem! Allâh’ın selâmı, rahmeti ve bütün bereketleri Sen’in üzerine olsun.» buyurdu.
Ben de mukâbele ederek:
اَلسَّلاَمُ عَلَيْنَا وَعَلَى عِبَادِ اللّٰهِ الصَّالِحِينَ
«Allâh’ın selâmı bizim ve Allâh’ın bütün sâlih kulları üzerine olsun.» dedim. Allâh Teâlâ da:
«–Ey Resûlüm, Ben Cebrâîl’i bile aramızdan çıkardım. Sen ümmetini aramızdan çıkarmadın.» buyurdu. Cenâb-ı Hakk’ın bu latîfesini duyan Cebrâîl -aleyhisselâm- da:
أَشْهَدُ أَنْ لاَ إِلهَ إِلاَّ اللّٰهَ وَأَشْهَدُ أَنَّ مُحَمَّدًا عَبْدُهُ وَرَسُولُهُ
«Şehâdet ederim ki, Allâh’tan başka kulluğa lâyık hiçbir ilâh yoktur. Yine şehâdet ederim ki, Muhammedü’l-Emîn, O’nun kulu ve Resûlü’dür.» diyerek şehâdette bulundu.” (Bkz. Kurtubî, III, 425)
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları