Salih Amelin Önemi
Allah indinde amellerin kıymeti, onların miktarına değil, hangi kalbî keyfiyetle îfâ edildiğine bağlıdır. İhlasla yapılan her salih amel Allah (c..c) katında en kıymetlidir.
Allah indinde amellerin kıymeti, onların miktarına değil, hangi kalbî keyfiyetle îfâ edildiğine bağlıdır. Nitekim Cenâb-ı Hak, âyet-i kerîmede şöyle buyurmaktadır:
اَلَّذ۪ى خَلَقَ الْمَوْتَ وَالْحَيٰوةَ لِيَبْلُوَكُمْ اَيُّكُمْ اَحْسَنُ عَمَلًا
“O (Allah) ki, ölümü ve hayatı, hanginizin amel bakımından daha güzel olduğunu imtihan etmek için yaratmıştır…” (el-Mülk, 2)
Dikkat edilirse Cenâb-ı Hak bu âyet-i kerîmede; “اَكْثَرُ عَمَلًا” değil “اَحْسَنُ عَمَلًا” buyuruyor. Yani Allah katında “çok amel”in değil, “ihlâsla yapılan sâlih amel”in mühim olduğunu haber veriyor.
Dolayısıyla; maîşet temininde, ticârî ve iktisâdî faaliyetlerde bir müslüman dâimâ helâl-haram sınırlarına riâyet edip kendisi için takdir edilene rızâ ve kanaat göstermek mecburiyetindedir. İlle de daha fazlasını elde etmeliyim diyerek ilâhî ölçülerin sınırlarını zorlamaktan sakınmalıdır.
Nitekim bizlere örnek nesil olarak takdim edilmiş bulunan ashâb-ı kirâm, bu hususta da son derece hassas davranırlardı. Sahâbî hanımları sabahleyin beylerini evden uğurlarken:
“–Efendi! Allah’tan kork; sakın evimize haram lokma getirme! Zira biz dünyada açlığa sabrederiz, fakat âhirette Cehennem azâbına tahammül edemeyiz!..” diye nasihatte bulunurlardı. (Abdülhamîd Keşk, Fî Rihâbi’t-Tefsîr, I, 26.)
Yani onların gayesi; haram ve şüphelilerle bulanmamış, helâl ve temiz kazancı elde etmekti. Böyle olduktan sonra rızık az olmuş, çok olmuş, bunu dert etmezlerdi.]
Cenâb-ı Hak; his ve fikirlerimizi, hâl ve davranışlarımızı dâimâ rızâsıyla te’lif eylesin. Râzı olduğu hudutlar içinde bir kulluk hayatı yaşayabilmeyi, cümlemize nasip ve müyesser kılsın.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Altınoluk Dergisi, 2018 – Şubat, Sayı: 383, Sayfa: 032
AMELLERDE İHLAS VE SAMİMİYETİN ÖNEMİ
YORUMLAR