Salih Müminlerin Hayır Yarışı
“…Onlar hayırda birbirleriyle yarışırlar…” (Âl-i İmrân, 114) ayeti nisbetinde sâlih mü’minler hayır yarışındaki en güzîde hizmet ürünlerini vakıf müesseseleri yapmışlar. Bugün çok geniş sahada hizmet verebilen vakıflar, yaratılmış her şeye karşı İslâm’ın şiârı olan şefkat ve merhametin en mükemmel tezâhür şeklidir.
Vakıf; Yaratan’dan ötürü yaratılanlara merhamet, şefkat ve muhabbetin en güzel tezâhürü olan infâkın, devamlılık arz ederek müessese hâline gelmesidir. Bu da bir malın Allâh’a adanmasını, yani temlik ve temellükten[1]7 men olunarak, ebediyyen Allah rızâsı yolunda kullanılmasını ifâde eder. Gâye, bütün mahlûkâtın muhtaç olanlarına cömertçe ikramda bulunup onlara şefkat ve merhametle yaklaşarak, Cenâb-ı Hakk’ın rızâsını kazanabilmektir.
Esâsen malın ve hattâ gerektiğinde canın Allah yoluna fedâ edilmesi, -îmânın bir kemâl şartı olarak- her mü’minin uyması gereken îlâhî bir emirdir. Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyrulur:
“Gerçek mü’minler ancak; Allah ve Rasûlü’ne îmân eden ve sonra da şüpheye düşmeyerek mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihâd eden kimselerdir. İşte (îmanlarında) sâdık olanlar bunlardır.” (el-Hucurât, 15)
“Allah, mü’minlerden cennet mukâbilinde canlarını ve mallarını satın almıştır...” (et-Tevbe, 111)
“İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allâh’ın rızâsını kazanma uğrunda canını fedâ eder...” (el-Bakara, 207)
Yine Cenâb-ı Hak, sâlih mü’minler hakkında:
“…Onlar hayırda birbirleriyle yarışırlar…” (Âl-i İmrân, 114) buyurmaktadır. Sâlih mü’minlerin, bu hayır yarışındaki en güzîde hizmet ürünleri de vakıf müesseseleridir. Çok geniş bir sahada hizmet verebilen vakıflar, yaratılmış her şeye karşı İslâm’ın şiârı olan şefkat ve merhametin en mükemmel bir tezâhür şeklidir.
[1] Temlik; bir malı başkasına mülk olarak vermek demektir. Temellük ise o mülkü alıp ona sahip olmayı ifâde eder.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Hizmet, Erkam Yayınları
YORUMLAR