Sarahat Ne Demek?
Sarahat ne demek? Sarahat kelimesinin anlamı nedir? Sarahat kelimesine örnek cümleler...
Sarâhat: Açıklık, ibârede netlik anlamlarına gelmektedir.
SARAHAT KELİMESİNE ÖRNEK CÜMLELER
“Hakîkaten, Biz dilersek Sana vahyettiğimizi ortadan kaldırırız; sonra bu durumda Sen de Biz’e karşı hiçbir koruyucu bulamazsın. Ancak Rabbinin rahmeti (sâyesinde Kur’ân bâkî kalmıştır.) Çünkü O’nun Sana lutufkârlığı çok büyüktür.” (el-İsrâ, 86-87)
Âyet-i kerîmenin sarâhatle ifâde ettiği üzere, Kur’ân’ın tahrîf olmamasının tek sebebi, “ilâhî inâyet elinin onu muhâfaza etmesi”dir.
*****
O Tanzimat Fermânı ki, başlangıç cümlelerinde devletin Batı’ya karşı geri kalış sebeplerinin şer’î hükümlerden uzaklaşılmasının eseri olarak ifâde ettikten sonra, gûyâ yeni bir düzenleme ile tekrar şerîate dönülüyormuş gibi bir üslûp taşımasına rağmen, sarâhaten şerîatten inhirâfın başlangıcını teşkil etmiştir. Gerçi bâzı fiilî inhiraftan daha evvel mevcut olmakla beraber bunun resmî bir vesîkada izhar ve ifâdesi de, Tanzimat Fermânı’yladır.
*****
Hak Teâlâ, birçok âyet-i kerîme ile ölümden sonra diriliş hakîkatini kalblerde en ufak bir şüpheye mahal bırakmayacak sarâhatle ve türlü delillerle beşer idrâkine sunmuştur. Yine bu hususla ilgili âyet-i kerîmelerde şöyle buyrulur:
“Ey insanlar! Eğer yeniden dirilmekten şüphede iseniz, şunu bilin ki, Biz sizi topraktan, sonra nutfeden, sonra alekadan (aşılanmış yumurtadan), sonra uzuvları (önce) belirsiz, (sonra) belirlenmiş canlı et parçasından (uzuvları zamanla oluşan ceninden) yarattık ki size (kudretimizi) gösterelim. Ve dilediğimizi, belirlenmiş bir süreye kadar rahimlerde bekletiriz; sonra sizi bir bebek olarak dışarı çıkarırız. Sonra güçlü çağınıza ulaşmanız için (sizi büyütürüz). İçinizden kimi vefât eder; yine içinizden kimi de ömrün en verimsiz çağına kadar götürülür; tâ ki bilen bir kimse olduktan sonra bir şey bilmez hâle gelsin. Sen, yeryüzünü de kupkuru ve ölü bir hâlde görürsün; fakat Biz, üzerine yağmur indirdiğimizde o, kıpırdanır, kabarır ve her çeşitten (veya çiftten) iç açıcı bitkiler verir.” (el-Hacc, 5)
*****
Allâh’ın kullarına nezdinden gönderdiği ilâhî kitapların hepsi “mübîn” (apaçık) sıfatı taşımaktadır. Bunu en son kitap olan Kur’ân-ı Kerîm, bâriz bir şekilde ortaya koyar. Onda birçok yerde “mübîn” kelimesi, sarâhatle ve ısrarla tekrarlanarak bu hakîkate dikkat çekilir. Ancak Kur’ân-ı Kerîm’in gönderilmesine sebep teşkil edecek derecede tahrîf edilmiş olan İncîl’lerde bu husûsiyeti bulabilmek mümkün değildir.
YORUMLAR