Sarhoş Birine Nasıl Davranmalı?
“Sarhoşa kötü söz söylemeyin” hadisini nasıl anlamalıyız?
Ebû Hüreyre radıyallahu anh şöyle dedi:
Nebî’nin sallallahu aleyhi ve sellem huzuruna şarap içmiş bir adam getirdiler. Peygamber Efendimiz:
“Ona had vurunuz” buyurdu. Ebû Hüreyre der ki:
Bizden eliyle vuran, ayakkabısıyla vuran ve elbisesiyle vuranlar oldu. Had icra edildikten sonra adam ayrılıp gidince, ashâptan biri:
– Allah seni kahretsin, rezil etsin, dedi. Bunun üzerine Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem:
– “Böyle demeyiniz, onun aleyhine şeytana yardım etmeyiniz” buyurdular. (Buhârî, Hudûd 4, 5. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Hudûd 35)
Hadisi Nasıl Anlamalıyız?
Haddin dindeki mânası, Allah için bir hak olarak takdir ve tayin olunan azap ve cezalardır. Zina yapmak, namuslu kadınlara zina isnadı, içki içmek, hırsızlık gibi bir takım suçlara ait çeşitleri vardır.
Bu hadiste, şarap içene had uygulanacağı açıkça bildirildiği halde, mikdarı açıklanmamıştır. Ashâb ve tâbiîn tabakası âlimleri, şarap içenin cezasının seksen değnek olduğunu ve böyle uygulandığını söylemişlerdir. İmam Ebû Hanîfe ve pek çok imamın görüşü de böyledir. İmam Şâfiî kırk deynek olduğunu kabul eder. Şarap içmenin haramlığı Kur’ân-ı Kerîm ile sabit olduğundan, içen az da içse cezayı gerektirir. Diğer içkilerde uygulanacak had cezası sarhoşluk derecesiyle belirlenmiştir. Ebû Hanîfe sarhoşluğun ölçüsünü, yeri göğü, kadını erkeği farkedemeyecek derecede şuursuzluk diye belirtir.
Zina, içki, hırsızlık ve benzeri suçlar, gizlenecek ve örtülecek cinsten suçlar değildir. Bunları işleyenlere uygulanan cezalar da açıktan tatbik edilir. Çünkü bunun caydırıcılığı vardır. Cezada aslolan da caydırıcılıktır. Böyle bir cezaya herkesin gözü önünde çarptırılan kimse, utanır, mahcup olur ve bir daha suç işlememeye karar verebilir. Bu cezalandırmaya şahit olanlar da bundan ibret alır, böyle bir duruma düşmek istemezler.
Peygamber Efendimiz, şarap içip kendisine had cezası uygulattığı bir kimseye, sahâbenin beddua etmesine, kötü söz söylemesine karşı çıkmış, izin vermemiştir. İşlediği bir suçtan dolayı cezalandırılan bir kimseyi, ayrıca sözle kınamayı ve ona hakaret edilmesini uygun görmemiştir. Çünkü bu davranış şefkat ve merhamete aykırıdır. İslâm’ın cezalarında bile merhametli bir yaklaşım vardır. Ayrıca bir mü’minin küçümsenmesine ve kınanmasına şeytan sevinir. Çünkü böyle bir hakarete uğrayan insan, topluma kızar, insanlarla alâkasını keser, şeytan da onu kolayca kandırır, kötülüklere sevkeder. Bu sebeplerle, suçluları toplumdan dışlamamak ve onlara merhametle yaklaşmak prensibimiz olmalıdır.
Hadisten Öğrendiklerimiz
- Şarap ve sarhoşluk veren şeyleri içmek haramdır.
- Şarap içene had cezası uygulanır. Bu cezayı uygulama yetkisi devlete aittir.
- Ceza uygulanan suçluya ayrıca kötü söz söylemek, beddua ve hakaret etmek caiz değildir.
- Peygamber Efendimiz, suçlulara şefkat ve merhamet göstermiş, bizlere de böyle davranmayı emretmiştir.
Kaynak: Riyazüs Salihin, Erkam Yayınları