Savaş Yorgunu Kentte Şiddet Mağduru Sokak Hayvanlarına Anne Şefkatiyle Bakıyor

Irak’ın başkenti Bağdat’ta yaşayan Um Abbudi adlı kadın, kendi imkanlarıyla kiraladığı arsayı yoğun şiddet ve ihmale uğrayan sokak kedisi ile köpekler için bakım evine çevirdi.

Um Abbudi, Bağdat’ın batısında kendi imkanlarıyla kiraladığı 500 metrekarelik arsada şiddete maruz kalarak vücudunun çeşitli yerleri yara bere içinde kalan 14 sokak köpeği ve 70'in üzerinde kediye bakıyor.

Iraklı kadının şefkat dolu davranışı, sokak hayvanlarının yoğun olarak şiddete maruz kaldığı ve bunun için hiçbir caydırıcı gücün de olmadığı ülkede eşine nadir rastlanan bir durum olarak dikkat çekiyor.

AA muhabirine konuşan Um Abbudi, hayvanlara olan şefkatinin küçük yaşlardan geldiğini anlatarak, "Çocuk yaştan beri kedilere karşı ilgim vardı ve kedi beslemeyi severdim. O zamanlar yurt dışından kedi ve köpek ithalatı olmadığı için hep yerel kedi ve köpeklerim vardı. O dönemler ayrıca hayvanlara yönelik şiddet yoktu ve onlar için ortam daha güvenliydi." dedi.

"Sokakta hasta ya da şiddete maruz kalmış hayvan gördüğümde hemen alıp buraya getiriyorum ve bakımına başlıyorum." diyen Um Abbudi, Bağdat'taki veterinerlerin büyük bölümünün söz konusu hayvanların tedavisi konusunda kendisiyle dayanışma içerisinde olduğunu söyledi.

14 köpek, 70'in üzerinde kedisi var

Aynı zamanda devlet memuru olan Um Abbudi, şu an tahsis ettiği bakım evinde 14 köpek ve 70'in üzerinde kedisi bulunduğunu ifade ede ederek, şunları kaydetti:

"Bazı hayvanlar yoğun şiddete maruz kaldığı için tedavisi hemen yapılamıyor. Bunlar için büyük bir alan gerekliydi, o yüzden tüm zorluklar ve mahalle baskısına rağmen burayı hayvanlar için oluşturdum. Ayrıca hayvanseverler de evlerinde bir ayağı kopuk veya yaralı hayvan tercih etmiyor. O yüzden hayvanları vermek istesem de tedavilerini tamamlamam gerekiyor. Tedavisi biten hayvanların fotoğraflarını sosyal medyada paylaştığımda bazı insanlardan teşvik edici yorumlar alıyorum. Allah'ın yarattığı hayvanlara karşı yaptığımız (bakım) azdır bile."

"Türkiye'de insanlar uçan kuşa bile merhametle yaklaşıyorlar"

Irak'ta bir kesimin sokak hayvanlarına yönelik şiddet uygulamasından sitem eden Um Abbudi, kedi ve köpeklerin taşlı ve silahlı saldırının yanı sıra zehirlenmeye maruz kaldığını dile getirdi.

Um Abbudi, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Geçen günlerde annesiyle yoldan geçen bir çocuk bir sokak kedisini su içerken taşla vurdu ve annesi çocuğuna bunu neden yaptığını dahi sormadı. Bu duruma çok üzüldüm. Böyle çocuklar hayvanlara karşı merhametsizse, büyüyünce anne ve babasına karşı da merhametsiz olacak. Türkiye'de insanlar uçan kuşa bile merhametle yaklaşıyorlar, orada kedi ve köpekler sokakta şiddetten uzak gayet özgür şekilde dolaşıyor. Biz neden köpeklere karşı böyle şiddet uyguluyoruz? Bana bazen hayvanlar yerine insanlara neden bakmadığımı soruyorlar ve eleştiriyorlar. Ben hayvanları seviyorum ve onların şiddete maruz kalmasını istemiyorum."

Bağdatlı Um Abbudi, haftanın 5 günü saat 20:00'den gece geç saatlere kadar zamanını hayvanların yanında geçiriyor ve hafta sonlarını da bakım ve şefkate muhtaç bu kedi ve köpeklere ayırıyor. Um Abbudi, "Arkadaşlarımdan onlarla dışarı çıkıp zaman geçirmediğim için bana küsenler oluyor. Sosyal hayatım hiç yok. İş dışındaki zamanımın tamamını burada geçiriyorum." şeklinde konuştu.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.