Savaşın Yıktığı Ülke: Suriye

Suriye'deki kanlı iç savaş bir çok kenti de harap hale getirdi. Bir zamanlar insanların gezip alışveriş yaptığı tarihi çarşılar, tedavi oldukları hastaneler ve hatta camiler ağır silahlarla yerle bir oldu. Suriye'nin ikinci büyük şehri Halep'in havadan çekilen görüntüleri de yıkımın boyutunu gösteriyor.

Halep, Suriye’nin en büyük ikinci şehri ve ticaret merkezi. İç savaştan önce nüfusu 4 milyonu aşıyordu. O dönemde şehirde sanayi ve ticaret zirve yapmıştı. Ancak 2011’de başlayan barışçıl eylemlerin silahlı çatışmalara dönüşmesiyle her şey değişti.

Muhaliflerin 2012’de kentte bazı mahalleleri ele geçirmesinden sonra rejim o bölgeleri havadan bombalamaya başladı. Rejimin büyük tahribata yol açan varil bombalarına ağırlık vermesi yıkımın boyutunu artırdı.

4 bin yıllık Halep’in eski şehri bile büyük hasar gördü. Kentin simgelerinden Emevi Camii, kale ve sur tahribata maruz kalan çok sayıda tarihi yerlerinden sadece bazıları

Suriye’de büyük yıkıma maruz kalan sadece Halep değil. Suriye'de yaşanan iç savaş, tarihi, kültürel ve manevi pek çok mirası yok etti. Bir zamanlar insanların gezip alışveriş yaptığı tarihi çarşılar, tedavi oldukları hastaneler ve hatta ibadethaneler ağır silahlarla yerle bir oldu.

YIKIMIN KARELERİ

[caption id="" align="aligncenter" width="499"] Dera'daki Hz. Ömer Camii [Fotoğraf: AA][/caption]

Deraa şehrinde zarar gören yerlerden biri Hz. Ömer Camii. Soldaki karede Hz. Ömer Camii'nin savaştan önceki hâli, sağdaki karede savaş sonrası hâli görülüyor.

[caption id="" align="aligncenter" width="890"] Halep'in Sukkeri bölgesi de büyük hasar gördü. [Fotoğraf: AA][/caption]

Taş binalarıyla bilinen Halep'in Sukkeri bölgesi de büyük hasar gördü. Üstteki karede Sukkeri bölgesinin savaş öncesi hâli var, alttaki karede savaşın yarattığı tahribat görülüyor.

[caption id="" align="aligncenter" width="886"] Emevi Camii yakınında bir çarşı... [Fotoğraf: AA][/caption]

Halep'te zarar gören yerlerden biri de tarihi Emevi Camii ve etrafındaki çarşılar oldu.

[caption id="" align="aligncenter" width="1844"] El-Kindi Hastanesi'nde de hasar büyük. [Fotoğraf: AA][/caption]

Halep'teki El-Kindi Hastanesi... Üstteki karede hastanesinin iç savaştan önceki hâli, alttaki karede şimdiki durumu görülüyor.

[caption id="" align="alignnone" width="1057"] Tarihi Emevi Camii'nin bir kısmı rejimin, diğer kısmı muhaliflerin elinde[/caption]

Suriye’de iç savaşın en sıcak çatışmalarının yaşandığı Halep’te harabeye dönen tarihi Emevi Camii’nin durumu, savaşın geldiği noktayı özetliyor. Kutsal emanetlere sahip olması ile de ünlü caminin bir bölümü muhaliflerin, bir bölümü Esed askerlerinin elinde.

Kaynak: Al Jazeera ve AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.