Seferilikle İlgili Hükümler
Dinimize göre yolculuğun/seferiliğin hükmü nedir? Yolculukla/seferilikle ilgili dinî hükümler şunlardır...
Yolculukta bazı zorluklar olması sebebiyle dinimiz, yolcu olanlara birtakım kolaylıklar getirmiştir.
YOLCULARLA İLGİLİ DİNİ HÜKÜMLER
Yolcu olan kimse, dört rekâtlı farz namazları iki rekât kılar. Bunları dört rekât kılması mekruhtur. İki rekâtı dört kıldığı takdirde, eğer ikinci rekâtta Ettehiyyâtü için oturmuşsa, ilk iki rekât farz yerine geçer. Son iki rekât da nafile olur. İkinci rekâtta oturmamışsa namaz bozulur. Sabah namazının iki rekât farzı ile akşam’ın üç rekât farzı ve üç rekâtlı vitir namazının tam olarak kılınması gerekir. Yolculukta vakit müsait ise sünnetler kısaltma yapılmadan kılınır.
Yolculuğa çıkan kimse, oturduğu şehir, kasaba veya köyün binalarını geçince misafirlik başlamış olduğundan, kılacağı namazları buradan itibaren kısaltarak kılar. Yolculuktan dönüldüğü zaman da oturulan yerin binalarından içeri girilince misafirlik bitmiş olur.
Bir misafir, namaz kılarken ikamete niyet ederse, kılmakta olduğu namazı dört rekât olarak tamamlar.
Misafir olan kimse, vaktin evvelinde dört rekâtlı bir namazı iki rekât kıldıktan sonra o vaktin içinde ikamete niyet etse, namazında bir değişiklik olmaz. Fakat ikamete niyet ettiği zaman henüz namazı kılmamışsa vaktin sonunda namazı dört rekât kılması gerekir.
Misafir olan kimse, misafir olmayan bir imama uyarsa, namazı onunla beraber dört rekât kılar. Misafir olan kişi, misafir olmayanlara imamlık ederse, imam, ikinci rekâtın sonunda selam verir, misafir olmayan cemaat, kıraatsiz olarak, yani ayakta bir şey okumadan kendi başlarına dört rekâtı tamamlar. Böyle bir durumda misafir olan imamın, namazdan önce cemaate “ben misafirim, siz namazınızı tamamlayın” demesi müstehabdır.
Bir kimse, misafir olduğu müddet içinde kılmadığı namazları yolculuk tamamlanıp evine döndükten sonra iki rekât olarak kaza eder. Mukim iken, yani yolculukta olmadığı bir zamanda kılmadığı namazı misafir iken kaza edecek olsa, dört rekât olarak kaza eder.
Misafir, Ramazan’da dilerse orucunu tutar, dilerse sonraya bırakıp memleketine dönünce tutar. Ancak oruç tutmasında bir zorluk yoksa misafirin Ramazan ayında orucunu tutması daha hayırlıdır.
Misafir, ayağındaki mestlere 72 saat mesh edebilir, cuma ve bayram namazlarını kılması gerekmez. Fakat kılarsa namazı olur. Cuma namazını kılmadığı zaman öğle namazını kılması gerekir. Misafire kurban kesmek de vacib olmaz. Keserse sahihtir ve sevaba nail olur.
Kaynak: İslam İlmihali, Diyanet
YORUMLAR