Seher Vakti Neden Önemli?
Seher vakti neden önemlidir? Seherleri ibadetle ihyâ etmenin önemi veyahut fazileti nedir? Peygamber (s.a.s.) Efendimiz’in gece ibadeti ve seherleri ihyâ...
Seherler; azâb-ı ilâhîden kurtulup ilâhî rahmete nâil olmak için en feyizli ilticâ vakitleridir. Rabbimiz, bizleri seherlerde istiğfâra davet ediyor. Seherden sonra nasıl ki şafak vakti gelip karanlıklar dağılırsa, seherdeki istiğfar da, günah ve gaflet karanlıklarından kurtulup ilâhî af ve mağfiret nûruna kavuşmanın en müstesnâ vesîlesidir.
PEYGAMBERİMİZİN GECE İBADETİ
Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem Efendimiz, Tebük gibi zorlu seferlerde dahî teheccüd namazını terk etmemiştir. Seherlerin gönül feyzinden mahrum kalmamamız için şu tavsiyelerde bulunmuştur:
“Gece ibadetine dikkat ediniz! Çünkü o, sizden önceki sâlih kimselerin âdetidir. Şüphesiz gece ibadete kalkmak, Allâh’a yaklaşmaya vesîledir. (Bu ibadet) günahlardan alıkoyar, hatâlara kefâret olur ve bedenden dertleri giderir.” (Tirmizî, Deavât, 101)
“Ümmetimin en şereflileri, ehl-i Kur’ân ve devamlı gece ibadetine kalkanlardır.” (Münâvî, I, 522)
SEHERLERİ İHYA
Seher vakitlerinde Cenâb-ı Hakk’ın duyan ve hisseden gönüllere ayrı ayrı îkazları vardır. Havanın âdeta tatlı bir meltem gibi ferahladığı, çiçeklerin latîf râyihalar yaydığı, horozların âdeta bir çalar saat gibi ötmeye başladığı o demde, Cenâb-ı Hak kullarını istiğfâra davet ederek müstesnâ bir mânevî fırsat ihsân etmektedir.
Seherleri ihyâ; Rabbimizʼin husûsî dâvetine icâbet etmektir.
Gece namazı ve tesbîhâtı, âdeta Yüce Yâr ile buluşup sohbet etme mâhiyeti taşır.
Seher vakti herkes uyurken uyanıp ilâhî rahmet iklimine girmek; muhabbet ve mârifet meclisine dâhil olan mümtaz kullardan olmak demektir.
Seherleri ibadetle ihyâ etmek, gönüldeki aşk-ı ilâhînin kuvveti nisbetinde mümkündür. Bu sebeple -tâbir câizse- her kişinin değil er kişinin kârıdır. Zira seherler; insanı bir mıknatıs gibi çeken yataktan kalkıp tatlı uykuyu bölerek ilâhî huzûra, sırf aşk-ı ilâhî sebebiyle baş koyma zamanıdır. Bu sebeple de kulun Rabbine duyduğu hâlisâne muhabbetin apaçık bir ifadesidir. Rabbini kâmil mânâda seven bir müʼminin, derin bir gaflet içinde sabahlara kadar uyuması düşünülemez!
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Müslümanın Gönül Dünyası, Erkam Yayınları