Seven, Sevdiğinin Her Şeyini Sever
“Seven, sevdiğinin her şeyini sever.” düstûru ne ifade ediyor?
Sözün özü, Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-; “Kişi sevdiği ile beraberdir.” buyurmuştur. (Buhârî, Edeb, 96)
SEVEN, SEVDİĞİNİN HER ŞEYİNİ SEVER!
“Seven, sevdiğinin her şeyini sever.” düstûrunca, Peygamber -aleyhissalâtü vesselâm-’a hâl ve davranışlarımızla ittibâ etmemiz şarttır. Öyle ki, bu husustaki aşk, muhabbet ve ittibâ, Hakk’a muhabbetin âdeta bel kemiğini oluşturur. Bunun aksine olan her sevgi, Kur’ân ve Sünnet yolunda geçersiz kılınmıştır. Cenâb-ı Hakk’a varabilecek yegâne “vuslat” yolu, Hazret-i Peygamber’e muhabbetle noktalanmıştır.
Zikrullâh ve salevât-ı şerîfe, mânevî varlığımızın gıdâsı, ebedî saâdetimizin teminâtıdır. Kalp ve ruh dünyâmız, zikir ile kemâle erer. Nitekim Cenâb-ı Hak:
“…Bilesiniz ki, kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) buyurmaktadır.
Allâh’a yakın bir kul olabilmenin yolu, “zikr-i dâimî”den geçer. Ancak o sâyede hayâtımız mânevî bir lezzet ve halâvet kazanır. Rabbimiz, hepimize nasîb eylesin! Âmîn!..
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 1, Erkam Yayınları