Sevginin Büyüklüğü Ne İle Ölçülür?
Sevginin büyüklüğü, sevilen uğrunda sergilenen fedâkârlık ve girilen meşakkatlerle ölçülür. Hak dostları; Cenâb-ı Hakk’a muhabbette seviye kazanmışlardır. Bunun neticesinde fânî lezzetler onların gözünde değerini yitirmiştir.
Meşrû fânî muhabbetler, Hak dostları için ilâhî muhabbete bir basamak olmuş, neticede onlarda ilâhî muhabbet tecellî etmiştir. İlâhî muhabbet, doyumsuz bir lezzet hâline gelmiştir.
«Muhabbetullâh»ın zirvesi Peygamber Efendimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’dir. Duâlarında Allah Teâlâ’nın muhabbetini talep ederek, Dâvud -aleyhisselâm-’ın şu niyâzını tekrar ederdi:
“Allâh’ım! Sen’den muhabbetini, Sen’i sevenlerin muhabbetini ve Sen’in sevgine ulaştıracak ameli talep ediyorum. Allâh’ım! Sen’in muhabbetini bana nefsimden, ailemden, malımdan ve soğuk sudan daha sevgili kıl!” (Tirmizî, Deavât, 72/3490)
Sevginin büyüklüğü, sevilen uğrunda sergilenen fedâkârlık ve girilen meşakkatlerle ölçülür.
Rasûlullah Efendimiz; Cenâb-ı Hakk’ın risâletini yerine getirirken, O’nun muhabbet ve rızâsına nâil olabilmek için, hiçbir fedâkârlıktan geri durmamıştır. Hattâ;
“Yâ Rabbî, Sen bana gazaplı değilsen, başıma gelecek hiçbir şeye aldırmam!” niyâzında bulunmuştur. (Bkz. İbn-i Hişâm, II, 29-30; Heysemî, VI, 35)
«Muhabbetullâh»ın Hak dostları arasında en güzel tezâhürünü; «Evliyâullâh»ın mârifetler şakıyan bülbülü Hazret-i Mevlânâ’da görürüz. Hazret-i Mevlânâ; vefât edeceği geceyi, yüce Rabbine kavuştuğu bir «Şeb-i Arûs / düğün gecesi» olarak telâkkî etmiş, Cenâb-ı Hakk’ın kitâbına ve Rasûlü’ne olan sadâkatini şöyle ifade etmiştir:
“Bu can bu tende oldukça;
- Hazret-i Kur’ân’ın kölesiyim,
- Hazret-i Muhammed Muhtâr’ın mübârek yolunun toprağıyım.”
Hak dostlarının bu muhabbeti; sadece lafızda kalmaz, bütün hayata yansıyan bir takvâ ve istikamet hâlinde tezâhür ederdi.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Yüzakı Dergisi, Yıl: 2024 Ay: Aralık, Sayı: 238
YORUMLAR