Sevildiğinizi Nasıl Anlarsınız?
Muhabbet, iki kalb arasında bir cereyan hattıdır. Sevenler, hiçbir zaman sevdiklerini gönüllerinden ve dillerinden düşürmezler. İmkânlarını sevdiklerine cömertçe sunmak sûretiyle, ömür boyu bu fedâkârlıklarının huzûru içinde yaşarlar.
Umûmî mânâsıyla dostluk, şahıslar arasındaki müsbet veya menfî berâberlik ve müşterekliklerden kaynaklanır. Hakîkî dostluk ise, yüksek şahsiyetlerin samimî ruhlarında barınır. Dostluğun zirve seviyede yaşanması da, her hâdise karşısında, iki kişinin aynı duygulara sâhip olması, âdeta iki bedende bir yürek hâline gelmesiyle mümkündür.
İNSAN KİME HAYRAN OLUR?
İnsan, gönül verdiğine meftun ve hayran olur. Muhabbet akışı netîcesinde, sevilenin her hâli sevene sirâyet eder. Gönüldeki aşk deryâları coflmaya ve sevdâ güneşleri tutuşmaya başlar. Netîcede kendi irâde ve ihtiyârını terk edip sevdiğini taklide yönelir. Bu îtibarla bir mü’min, her husustaki gayretlerinde «muhabbet» iksirini kullanmasını iyi bilmelidir.
Hakîkî bir muhabbet, zahmetleri rahmete inkılâb ettirdiği için, sevilenin meşakkatleri de güzellikleri gibi hoş karşılanır. Bir kimsenin muhabbetinin hakîkî olup olmadığını anlamak ve seviyesini ölçmek için, sevdiğinin meşakkatlerine ne kadar tahammül gösterebildiğine bakmak kâfîdir.
Kaynak: Osman Nûri Topbaş, ÂB-I HAYAT KATRELERİ, Erkam Yayınları