Sevilmek Suç Sayılır mı?
Her vasatta muhatabını yargılama hakkına sahip olduğunu düşünen mantığı iyi tahlil etmek ve bunun tutarsızlığını yetişmekte olan kuşaklara anlatmak lâzım. Evlatlar, –şefkat tevzîi ve gönül kayması gibi hassas konularda– büyüklere dil uzatıp kardeşleri cezalandırmayı düşünmeden önce, kendilerine şu soruyu sormalı; “İyi ama neden?”
Yusuf sûresinde şöyle buyruluyor: “(Kardeşleri) dediler ki: Yusuf ile kardeşi (Bünyamin) babamıza bizden daha sevgilidir. Hâlbuki biz kalabalık bir cemaatiz. Şüphesiz ki babamız apaçık bir yanlışlık içindedir. (Aralarında dediler ki:) Yusuf’u öldürün veya onu (uzak) bir yere atın ki babanızın teveccühü yalnız size kalsın! Ondan sonra da (tövbe ederek) sâlih kimseler olursunuz!”1
Burada kıskançlığın, akıl ve mantığı dumûra uğrattığı bir ortam anlatılıyor. Kardeşlerden bir kısmı, evladından bazısını diğerlerinden çok seven babalarının, –kendisinin Allah’ın elçisi olduğunu bildikleri hâlde– apaçık bir yanlışlık içinde olduğunu söylüyorlar. Kendilerine adaletsizlik gibi görünen şefkat ve sevginin birtakım maddî sebepleri olabileceğini ya da bazı hikmete mebnî olabileceğini düşünmüyorlar.2 Kalabalık ya da güçlü olmayı, haklılığın delili sayıyorlar. “O sevgiye layık olmak için biz ne yapabiliriz?” gibi bir soruyu nefislerine sormuyorlar. Bilakis buna lâyık olan kardeşlerini bir şekilde bertaraf etmeyi tasarlıyorlar…
Bu vesileyle şunları diyebiliriz; Her vasatta muhatabını yargılama hakkına sahip olduğunu düşünen mantığı iyi tahlil etmek ve bunun tutarsızlığını yetişmekte olan kuşaklara anlatmak lâzım. Evlatlar, –şefkat tevzîi ve gönül kayması gibi hassas konularda– büyüklere dil uzatıp kardeşleri cezalandırmayı düşünmeden önce, kendilerine şu soruyu sormalı; “İyi ama neden?”
Dipnotlar: 1) Yûsuf sûresi, 12/8-9. 2) Kur’ân-ı Kerîm’in Türkçe Meâl-i Âlîsi ve Tefsiri, Ömer Nasuhi Bilmen, c. 3, s.1542.
Kaynak: Cafer Durmuş, Altınoluk Dergisi, 365. Sayı, Temmuz 2016