Seyyid Emîr Külâl Hazretleri’nden Hikmetli Sözler ve Tavsiyeler

Seyyid Emîr Külâl Hazretleri’nden hikmetli sözler ve tavsiyeler...

Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz buyurur: “Din, nasihattir.” (Müslim, Îmân, 95)

Cenâb-ı Hakk’ın insanlığa muhteşem ikrâmı, ebedî ve mükemmel mûcizesi olan Kur’ân-ı Kerim; baştan sona hikmettir, öğüttür, nasihattir, ibret dolu kıssa ve bin bir hissedir.

Başta sahâbî efendilerimiz olmak üzere, bütün Hak dostları Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’in zamana yayılmış zirve mâhiyette, müstesnâ talebeleridir.

Altından kalkamayacağını anladığın mevzuları Allâh’a ve Rasûlü’ne havale et!

  • Allâh’a havale, O’nun Kitâbı’na;
  • Rasûlü’ne havale de O’nun Sünneti’ne müracaat etmek demektir.

“Boynuna ağır yük yüklenmiş bir kuş düşün;
bu kuş hiç uçabilir mi?!.

  • Bunun gibi;

Sâlikte de dünyaya bağlılık çoksa, o da Allâh’a doğru kanat açamaz ve talep vâdisine adım atamaz!”

(Ârif Rîvgerî, Ârifnâme, s. 6)

SEYYİD EMÎR KÜLÂL HAZRETLERİ’NDEN HİKMETLİ SÖZLER VE TAVSİYELER

“Geceleri ibâdetle geçirseniz ve açlıktan beliniz keman teli gibi incelse bile, lokma ve hırkanız helâl olmadığı müddetçe maksada ulaşamazsınız!” (Mevlânâ Şihâbeddîn, Âgâhî-yi Seyyid Emîr-i Külâl, s. 27)

MÂTEMLERİN CİVARINDA OL!

  • Gönül almaya bak;
  • Güçsüzlere hizmet et!
  • Zayıfları, gönlü kırıkları koru!

➢Onlar öyle kimselerdir ki halktan hiçbir gelirleri yoktur. Bununla beraber, onların birçoğu tam bir kalp huzuru, tevâzu ve kırgınlık içinde yaşayıp giderler. Böyle kimseleri ara bul ve onlara hizmet et!

ELİ BOŞ KALMA!

  • Nefsin isteklerini terk ediniz ki âhirette utanıp mahcup olmayasınız.
  • Eğer şükrederseniz Allah Teâlâ size her istediğinizi ihsân eder.
  • Bu dünyada ne yaparsak, âhirette onun karşılığını bulacağız.

–Ey dostlar!

Dikkat ediniz ve uyanık olunuz!

  • Bir kişi hevâ ve heveslerinden vazgeçmedikçe, tuzağına av düşmeyen ve eli boş dönen avcı gibidir.
  • Eğer insan Allah Teâlâ’yı unutur, gaflete dalarsa, belâ ve musîbete dûçâr olur.

Ne yazık ki ömür bitmek üzere olduğu hâlde insan dünyalıklara dalmış, nefsinin esiri olmuş ve âhiret yolculuğunu unutup ihmâl etmiştir.

(Heyet, Evliyâlar Ansiklopedisi, X, 334)

İHLÂS İHLÂS

–Ey dostlar!

İhlâslı olunuz! Her işinizi Allah rızâsı için yaparsanız kurtulursunuz.

  • İhlâssız işlenen amel, üzerinde padişahın mührü olmayan para gibidir. Üzerinde padişahın mührü bulunmayan parayı kimse almaz.
  • Üzerine mühür vurulanı ise herkes alır.
  • İhlâsla yapılan az amel, Cenâb-ı Hak katında çok amel gibidir.
  • İhlâssız yapılan çok amelin ise Hak katında kıymeti yoktur. Yaptığınız her ibâdeti ve işi ihlâs ile yapınız! Böylece Allah Teâlâ’ya yakın ve rızâsını kazananlardan olursunuz...

Mert o kişidir ki önce iyice düşünür sonra amel etmeye başlar. Böylece sonunda, yaptığı işten utananlardan olmaz.

(Heyet, Evliyâlar Ansiklopedisi, X, 338)

BİR ÇÖMLEK GİBİ

  • Dünya sevgisi ve bağlarının neminden kurtulmadığı müddetçe, vücut çömleği bir işe yaramaz.
  • Çömleği pişirmek için sağlam olarak fırına sürerler.

➢Mânevî tasarruf fırınına giren çömleklerden bazıları sağlam, bazıları da kırık çıkar. (Yani eksikliğini gideremez, nefsânî arzularından kurtulamaz.)

  • Biz, kırık çıkan çömlekler hakkında da ümitvâr oluruz. Çünkü onları hemen toz hâline getirir, başka bir çamurla karıştırıp çömlek yapar ve tekrar fırına veririz. Sağlam çıkana dek böyle yaparız.

➢Yani bıkıp usanmadan terbiyelerine devam ederiz.

(Muhammed Pârsâ, Muhammed Bahâüddîn Hazretleri’nin Sohbetleri, s. 36)

VASİYETLERİ

–İyi biliniz ki;

Dünyayı ve dünyaya düşkün olanları sevmek, Allah Teâlâ’nın râzı olduğu yolda yürümenize en büyük bir engeldir.

–Dâimâ Allah Teâlâ’yı hatırlayıp O’nu zikrediniz!

  • Böylece dîninizi dünyaya değişmemiş olursunuz.

–Dâimâ Allah Teâlâ’dan korkunuz!

  • Hiçbir ibâdet, Allah korkusundan daha tesirli değildir.
  • Elbiseyi temiz su arındırır.

➢Dili de Allah Teâlâ’yı zikretmek temizler.

➢Bedeninizi namaz kılmak,

➢Malınızı zekât vermek temizler.

➢Yolunuzu, insanların sizden râzı olması temizler.

  • İhlâs sahibi oluncaya kadar ihlâsı, kurtuluşa erinceye kadar da kurtuluşu arayınız!

➢Kalbin, dilin ve bedenin temiz olması, helâl lokma yemeye bağlıdır.

  • Helâl lokma yiyen insanın midesi, içinde temiz su toplanan havuz gibidir. Bu havuzdan etrafa temiz su dağılır ve bu su ile çiçekler yetişir, ağaçlar meyve verir, ondan istifâde edilir.

Hiçbir işe, Cenâb-ı Hakk’ın ismini anmadan (besmelesiz) başlamayınız ki o işten dolayı âhirette utanmayasınız.

Emr-i bi’l-mâruf ve nehy-i ani’l-münker vazifesini yerine getiriniz! Dînin yasak ettiği şeylerden, dîne uygun olmayan işlerden ve bid‘atlerden sakınınız!

Fudayl bin Iyâz -rahmetullâhi aleyh- şöyle anlatmıştır:

“Havanın çok sert ve soğuk olduğu bir gün, Şeyh Abdü’l-Allâm’ı gördüm. Üzerinde ince bir elbise vardı. Soğuk olmasına rağmen buram buram terliyordu:

«–Bu soğukta böyle terlemenizin sebebi nedir?» dedim.

Şöyle dedi:

«–Bir gün bu mekânda bir günah işleniyordu. Ben buna mânî olmak istedim fakat mümkün olmadı. İşte bunun ızdırâbından dolayı bu mekânı gördükçe terliyorum ve kıyâmet günü bunun mes’ûliyetinden nasıl kurtulurum diye korkuyorum!»”

Ya siz, her gün hem kendiniz, hem de başkaları için nice emr-i bi’l-mâruf vazifesini kaçırıyorsunuz!

Hâlinize bir bakınız!

Ümmet-i Muhammed’in nur saçan kandilleri olan irfan sahibi âlimlere yakın olunuz!

  • Ruhsatlardan uzak durup, azîmetle amel ediniz!

➢Ruhsatlarla amel etmek, zayıf kişilerin işidir. (Bkz. Mevlânâ Şihâbeddîn, Âgâhî-yi Seyyid Emîr-i Külâl, s. 56-58; Heyet, Evliyâlar Ansiklopedisi, X, 338-342)

Kaynak: Osman Nûri Topbaş, Asr-ı Saâdetten Günümüze HİDÂYET REHBERLERİ, Yüzakı Yayıncılık

İslam ve İhsan

SEYYİD EMÎR KÜLÂL HAZRETLERİ KİMDİR?

Seyyid Emîr Külâl Hazretleri Kimdir?

SEYYİD EMİR KÜLÂL HAZRETLERİ’NİN SOHBETİ

Seyyid Emir Külâl Hazretleri’nin Sohbeti

SEYYİD EMİR KÜLÂL HAZRETLERİNİN HİKMETLİ SÖZLERİ

Seyyid Emir Külâl Hazretlerinin Hikmetli Sözleri

SEYYİD EMİR KÜLÂL HAZRETLERİ’NİN EMİR TİMUR’A TAVSİYELERİ

Seyyid Emir Külâl Hazretleri’nin Emir Timur’a Tavsiyeleri

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.