Şifa Kaynağı Kenger Bitkisi

Türkiye'nin çeşitli yörelerinde ilkbaharda doğal olarak yetişen, dikeni, tohumu ve kökleri farklı şekillerde tüketilebilen şifa kaynağı kenger bitkisi, yöre halkı sayesinde tüketiciye ulaştırılıyor.

Türkiye'nin çeşitli yörelerinde ilkbaharda doğal olarak yetişen, dikeni, tohumu ve kökleri farklı şekillerde tüketilebilen şifa kaynağı kenger bitkisi, yöre halkı sayesinde tüketiciye ulaştırılıyor.

Çoğunlukla Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerindeki dağlık kesimlerde yetişen kengerin otundan yemek, tohumlarından kahve ve kökündeki sıvıdan da sakız elde ediliyor.

Safra kesesi, kulak zarı yırtılmalarına iyi geldiği, ayrıca sakızının diş ve diş eti rahatsızlıklarını giderdiği düşünülen kenger, Şanlıurfa'nın Karacadağ bölgesinde hayvancılıkla uğraşan vatandaşlar için de geçim kaynağı oluyor.

Baharın müjdecisi kabul edilen kenger bitkisini için araziye çıkan kadın ve çocuklarla hayvanlarını merada otlatan çobanlar, gün boyunca binbir emekle topluyor. Semt pazarlarını süsleyen kenger, kilosu 6-10 liradan satılıyor.

Diyarbakır-Şanlıurfa karayolunun kenarında hem koyun otlatıp hem de kenger satan 14 yaşındaki Süleyman Arık, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yılın bu aylarında kengerlerin çıkmaya başladığını anlattı.

Hayvanlarını otlatırken çevreden de kenger topladığını belirten Arık, "Günde iki kova kenger topluyorum ve buradan geçen sürücülere satarak para kazanıyorum." dedi.

"Türkiye'nin birçok bölgesine kenger göndermeye çalışıyoruz"

Pazarda kenger satanlardan Sedat Çoban da Karacadağ bölgesinde köylülerin topladığı bitkiyi 2 ay boyunca sattıklarını ifade etti.

Kengerin birçok yemekte kullanılabildiğini söyleyen Çoban, "2-3 liradan alıyoruz, temizleyip 8 liraya satıyoruz. Tadı çok güzel, et gibi. Diyarbakır'a, İstanbul'a, İzmir'e ve Türkiye'nin birçok bölgesine bu dönemde kenger göndermeye çalışıyoruz. Eskiden Diyarbakır, Hakkari, Şırnak taraflarından çok gelirdi ama son zamanlarda gelmemeye başladı." diye konuştu.

Bitkinin kökünden de sakız elde edildiğini aktaran Çoban, özellikle diş ağrılarına iyi geldiğin bilinen sakızın da satıldığına işaret etti.

ŞİMDİLERDE SAKIZI BULMAK ZOR

Pazar esnafından Mehmet Şahinoğlu da tamamen doğal olan kengerin farklı şekillerde tüketilebildiğine dikkati çekerek iki ay boyunca günde ortalama 150 kilogram kenger sattıklarını vurguladı.

Şanlıurfa Aktar Pazarı'nda kenger sakızı satan İbrahim Çetin de kenger otunun sebze olarak tüketildiğini, köklerinden elde edilen sakızın diş ağrıları ve diş eti rahatsızlıklarında kullanılabileceğini söyledi.

Son dönemde sakızın geçmişe oranla pazara daha az geldiğini anlatan Çetin, "Eskiden insanlar gelip kiloyla alırlardı ama şimdilerde sakızı bulmak zor. Koca pazarda benden başka kimsede yok. Ben de elimdekilerin kıymetini bilmeye çalışıyorum. Tanesini 5 liradan satıyorum." ifadesini kullandı.

Harran Üniversitesi (HRÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı ve Botanik Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hasan Akan, başta diş hastalıkları olmak üzere çeşitli rahatsızlıklara iyi geldiği bilinen kenger sakızının hoş kokusu ve kendine özgü tadıyla yöre insanının vazgeçilmezleri arasında yer aldığını aktardı.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.