Şifa ve Rahmet Mevsimi

Yüzakı Dergisi, 159. sayısı Ramazan'a özel gündemiyle çıktı. 

Yüzakı şöyle tanıtılıyor:

"Bir imtihandayız. Lâkin imtihanın sualleri de cevapları da elimizde.

Dertlerimiz var. Çözümü ise âdeta gökten zembille inmiş bize.

Gönüllerimizde hastalıklar var. Şifâ reçetesi ve ilâçlarıyla, kalplerimizin tabibi çeşitli vesileler bulup kapımızı çalıyor.

Rahmeti Sonsuz Rabbimiz; cennete davetine icâbet edebilmemiz için, yardımlarını yağdırıyor âdeta...

“Biz; Kur’ân’dan öyle bir şey indiriyoruz ki o, mü’minler için şifâ ve rahmettir...” (el-İsrâ, 82)

Ramazân-ı şerîfin rûhânî esintileri bir kez daha gönüllerimizi okşuyor. İstifadeye koşmalı... Bu şifâlı yağmurlarda elleri ve sîneleri semâya açmalı... Kur’ân’a koşmalı çünkü Ramazân’ı şerefli ve kıymetli yapan Kur’ân...  Bizi de şerefli ve kıymetli yapacak o... Bizi de rahmete ve şifâya mazhar edecek o...

Şartları ve hatırlatmaları var yalnız:

  • Hidâyet mahrumlarını, yetimleri unutma!
  • Bombalar altında iftar-sahur edenleri unutma!
  • Hakk’ın nimetlerini tefekkür et!
  • İhtiyaç sahiplerine Ramazan hediyesi ulaştırmayı unutma!
  • Kur’ân-ı Kerim mevsimidir; Kur’ân’ı okumayı, yaşamayı, yaşatmayı unutma!..

Aylardır yeni nesillerin inanç problemlerinin tartışıldığı bir gündemle Ramazân-ı şerîfe girdiğimiz için, Ramazân’ı şerefli ve kıymetli kılan Kur’ân’a teksif olmayı arzu ettik bu ay. Gönül fetihlerini gerçekleştirecek ruh ve îmânı Kur’ân’dan almalıyız zira...

Genel Yayın Yönetmenimiz M. Ali EŞMELİ; şifâ ve rahmet vesilesi Kur'ân ve oruç üzerine tefekkürlerle Ramazân'a derin bir nazarla bakmaya çağırdı:

“Oruç; sabrın duruluğudur. Açlığın nûrudur. Rahmetin ve merhametin coşkunluğudur. Dağılan hâlet-i rûhiyelerin de durgunluğudur. Kalbin sekîneti ve nefsin de sükûnetidir.”

Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi ile mülâkatımız; «Gerçek İlim Tahsili ve Muhabbetle Terbiye Hakkında» üst başlığıyla, bizlere «GERÇEK MAÂRİF MÂRİFETULLAH İLE...» hakikatini hatırlatmakta.

«O -sallâllâhu aleyhi ve sellem- NE ÖĞRETTİ, NASIL ÖĞRETTİ, NE HÂSIL ETTİ?» makalelerinin beşincisinde; Ramazân-ı şerîfin en güzel şekilde değerlendirilmesi, haramların hayatımızdan çıkarılması ve huzurlu aile mevzuları Fahr-i Kâinât Efendimiz’in hayatından ölçü ve misallerle ele alındı.

Hazret-i Mevlânâ köşesinde ise; bâtınî haramların en çirkin kısımları ve lisânın âfetleri olan, sû-i zan, nemîme ve iftira günahları ile kurtuluş çareleri mevcut...

Yazarlarımız, Kur’ân’ın bize tevcih ettiği sualleri sormaya devam ettiler. Hüküm için inen kitabı, hayatımıza ne kadar hükmettirdiğimizi sordular. Kur’ân’ın burhanının, her türlü buhranlarımıza çare olduğu hakikatini dile getirdiler. Kur’ân’ın indiği gönüle, ahlâkı Kur’ân olan Rasûl’e dikkatimizi çektiler. Kur’ân âyetleri ile kâinat âyetlerini birlikte tefekküre çağırdılar.

Dergimiz her zamanki gibi, birbirinden güzel hikâye, nükte ve şiirlerle bezeli...

Not: Dördüncü ve son kısmını neşrettiğimiz Muhterem Osman Nûri TOPBAŞ Hocaefendi ile mülâkatlar, ısrarlı talepler üzerine bir kitap hâlini aldı. Önümüzdeki günlerde bu eseri sizlere sunmanın sevincini yaşayacağız.

Ayrıntılı Bilgi: www.yuzaki.com

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.