Sırat-ı Müstakim Ne Demektir?
Kur’ân-ı Kerîm’de sık sık tekrar edilen “sırât-ı müstakîm” tabiri her türlü yanlışlık ve aşırılıklardan uzak, doğru, dengeli ve orta bir yol olarak takdim edilmektedir.
Cenâb-ı Hak buyuruyor: “Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun. (Başka) yollara uymayın. Zira o yollar sizi Allah’ın yolundan ayırır. İşte sakınmanız için Allah size bunları emretti.” (En’âm, 153)
Rasûlullah (sav) buyurdular:
“Din kolaylıktır. Dini aşmak isteyen kimse, ona yenik düşer. O halde, orta yolu tutunuz. En iyiyi yapmaya çalışınız…” (Buhârî, Îmân, 29. Nesâî, Îmân, 28)
Yüce Rabbimiz kâinatı ve içindekilerini muazzam bir denge ile yaratmış, emir ve yasaklarını bu dengeye münâsip olarak göndermiştir. Bir âyet-i kerîmede söz konusu durum şöyle beyan edilir:“Allah semâyı yükseltti ve mizânı (ölçüyü) koydu. Öyleyse, sakın taşkınlık edip ölçüyü bozmayın.” (Rahmân, 7-8)
SIRÂT-I MÜSTAKİM NE ANLAMA GELİYOR?
Kur’ân-ı Kerîm’de sık sık tekrar edilen “sırât-ı müstakîm” tabiri de her türlü yanlışlık ve aşırılıklardan uzak, doğru, dengeli ve orta bir yol olarak takdim edilmektedir. Câbir’in anlattığına göre Efendimiz (sav) bir gün ashâbıyla birlikte sohbet ederken önüne bir çizgi çizmiş:
“-Bu Allah Teâlâ’nın dosdoğru yoludur” buyurmuştu.
Sonra söz konusu çizginin sağına ve soluna ikişer çizgi daha çizmiş ve:
“Bunlar da şeytanın yollarıdır” buyurmuştur.
Daha sonra mübarek ellerini ortadaki çizginin üzerine koymuş ve şu âyet-i kerîmeyi okumuştur:
“Şüphesiz bu, benim dosdoğru yolumdur. Buna uyun. (Başka) yollara uymayın. Zira o yollar sizi Allah’ın yolundan ayırır. İşte sakınmanız için Allah size bunları emretti.” (En’âm, 153) (İbn-i Hanbel, III, 397)
Vehb bin Münebbih şöyle der:
“Her şeyin iki ucu ve bir ortası vardır. Bu uçların birinden tutulursa, diğer uç ağır basar; ortasından tutulursa, iki uç da dengede kalır. Öyleyse her şeyin ortasından tutmaya bakın!” (Aclûnî, Keşf, I, 391)
Kaynak: İslamveihsan
YORUMLAR