Siyah Çayın Bilmediğimiz Faydaları

Diyetisyen Sanem Apa Doğan, günün her saatinde elden düşmeyen siyah çayın bilinmeyenlerini ve faydalarını anlattı.

Siyah çayın bilmediğimiz 12 faydası;

1- DAHA İYİ ÇALIŞAN BİR KALP

2009 yılında yapılmış bir çalışmada günde 3 – 4 fincan siyah çay içen kişilerde; çevresel etkenlerle birlikte değerlendirildiğinde, inme riskini günde 1 fincan içenlere göre % 21 oranında azalttığını göstermiştir. Harvard’ta yapılan başka bir çalışma ise kalp krizi riskini % 44 oranında azaltabileceğini göstermiştir. Kötü kolesterol dediğimiz LDL kolesterol seviyesini ise % 11 oranında düşürebilir.

2- KANSERE KARŞI KORUYUCU

Yapılan çalışmalar siyah çay tüketimi ile alınan polifenol ve kateşinlerin bazı kanser türlerinin oluşumuna karşı koruyucu etki yarattığını göstermiştir. Örneğin düzenli olarak günde 2- 3 fincan siyah çay içen kadınlarda meme ve over (yumurtalık) kanseri oluşumunun azaldığı tespit edilmiştir. Ayrıca akciğer kanseri gelişimini de azaltabilir.

3- SIHHATLİ KEMİKLER

Siyah çayda bulunan fitokimyasallar ile düzenli tüketim sağlandığında güçlü kemikleri destekler, kemik yoğunluğuna katkıda bulunur, osteoporoz ve artrit riskini azaltır.

4- DİYABET RİSKİNİ AZALTIR

Özellikle Akdeniz Bölgesi'nde yaşayan yaşlı bireyler ile yapılmış çalışmalar da düzenli olarak günde 1- 2 fincan siyah çay tüketimi yapıldığında, Tip 2 diyabet oluşumunun % 70 oranında düşürülebildiği ihtimâli üzerinde durulmuştur.

5- AĞIZ SIHHATİ

Yapılan çalışmalar siyah çayın plak oluşumunu azalttığı ve çürük oluşumuna sebep olan bakteri gelişimini kısıtladığı üzerinde duruyor. Siyah çayda bulunan polifenoller, ağız boşluğunda bulunan bakterilerin diş plak oluşumunu ve yapışkanlık tadına sebep olan enzimlerin gelişimini engelliyor.

6- AĞIRLIK DENETİMİ YAPAR

Özellikle karın çevresi yağlanmasını azaltırken, yağ yakımını ve ağırlık kaybını destekleyici etki gösterir.

7- ANTİOKSİDANLAR

Polifenol içeriği yüksek olan siyah çay, DNA hasarını engelleme ile ilişkilidir. Tütün ve diğer toksin maddelerden kaynaklı olarak oluşan bu DNA hasarı için özellikle meyve ve sebzelerle desteklenmiş bir diyette siyah çayın yeri mutlaka olmalıdır. Açık ve limon ilave edilerek içilen çay ile antioksidan alım kapasitenizi arttırmanız kolaylaşır.

8- STRESİ AZALTIR

Siyah çayda bulunan L- theanine rahatlama ve uzun süreli daha iyi konsantrasyon sağladığı çalışmaların ortak sonuçlarıdır. Gün içerisinde ortalama 2- 3 fincan siyah çay tüketildiğinde stres hormonu olan kortizol seviyesinin düştüğü gözlemlenmiştir.

9- GÜÇLÜ BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ

Siyah çay, içeriğindeki alkylamine antijenleri ile bağışıklık sistemini güçlendirir. Siyah çay virüsler ile cenk eder. Bu da sizin bağışıklık sisteminiz için koruyucu kalkan olur.

10- DÜZENLİ SİNDİRİM SİSTEMİ

Bağışıklık sistemini geliştirmeye ek olarak siyah çayda bulunan tanenler aynı zamanda mide ve bağırsak hastalıkları üzerinde iyileştirici etki sağlar ve sindirim sistemi aktivitesinin azalmasına yardımcı olur.

11- ENERJİ ARTTIRIR

Yüksek kafein içeriği olan diğer içeceklere göre siyah çayda bulunan düşük kafein oranı kan akışına yardımcı olurken, beyin fonksiyonlarını da güçlendirir. Ayrıca metabolizma ve solunum sistemiyle kalp ve böbrekleri de uyarır.

12- MUTLULUK FAKTÖRÜ

Doğru şekilde toplanmış ve kurutulmuş çay yapraklarından elde edilen siyah çayı demlediğinizde size mutluluk vermez mi? Hem de bunu tüm vücut fonksiyonlarını korurken yaparsa... Bu sebeple doğru şekilde toplanmış, sıhhatli çayları tercih etmelisiniz.

SİYAH ÇAY İÇERKEN DİKKAT

  • Güvenilir şekilde toplanmış, kurutulmuş ve paketlenmiş siyah çayı tercih etmelisiniz.
  • Koyu ve bayat çayları içmeyiniz.
  • Demir eksikliği olan kişilerde çay özellikle yemeklerden hemen sonra içilmemeli en az 30 dakika beklenmelidir.
  • Yaşlılar, çocuklar ve hamileler açık şekilde mümkünse limonlu çay içmeyi tercih etmelidirler.
  • Doğru beslenme alışkanlıkları içinde gün içerisinde 3-5 fincan siyah çay içebilirsiniz.

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.