Son 5 Yılda 20 Bin Yahudi İsrail'e Göç Etti

Fransız Yahudisi 200 kişinin, Yahudi Ajansı ve Göçmen Bakanlığı tarafından özel bir uçak seferiyle İsrail'e taşındığı bildirildi. Fransa'dan son 5 yılda çoğu genç 20 bin Yahudi İsrail'e göç etti.

İsrail Yahudi Ajansı'ndan yapılan yazılı açıklamada, İsrail Göçmen Bakanlığı'nın düzenlediği özel uçak seferiyle, 100'ü çocuk 200 Musevinin Fransa'dan İsrail'e getirildiği belirtildi.

İSRAİL'E DAHA ÖNCE GÖRÜLMEMİŞ GÖÇ DALGASI

Açıklamada sözlerine yer verilen İsrail Göçmen Bakanı Ze'ev Elkin, "Fransa'dan 200 göçmeni taşıyan bu uçak yaz boyu göçmen taşıyacak uçaklardan sadece biri " ifadesini kullandı.

Açıklamaya göre, son iki yılda Fransalı Yahudi göçmen sayısında artış olduğunu dolayısıyla bakanlık ve hükümet olarak yeni göçmenler için teşvik ve göç şartlarının iyileştirilmesi amacıyla çalıştıklarını ifade eden Elkin, "Bu yıl dünyanın farklı ülkelerinden 30-35 bin arasında göçmen almayı hedefliyoruz ki bu da son 10 yılın en yüksek rakamı olacak" dedi.

Dünya'nın farklı bölgelerinde yaşayan Yahudileri İsrail'e göç etmeye teşvik eden Yahudi Ajansı'nın Başkanı Natan Şaranski de basına yaptığı açıklamada, tam adı "İsrail için Yahudi Ajansı" olan kurumun son iki yılda gelen talep üzerine Avrupa'daki faaliyetlerini arttırdığını dile getirerek "Avrupa'dan daha önce görülmemiş bir göç dalgasına şahitlik ediyoruz" ifadelerini kullandı.

AMAÇ YAHUDİLERİN İSRAİL'E GÖÇ ORANINI ARTTIRMAK

"Son 5 yılda Fransa'dan çoğu gençlerden oluşan 20 bin Yahudi'nin İsrail'e göç ettiği bunların 7 bin 500'ünün 2014, 4 bin 260'ının ise bu yıl içinde geldiği" kaydedilen açıklamada, Fransa'dan gelen Yahudilerin en çok kuzeydeki sahil kenti Netanya, Tel Aviv, Kudüs, Aşdot ve Ranana kentlerine yerleştiği aktarıldı

Daha önce İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisinden yapılan yazılı açıklamada, Avrupa ülkelerinde antisemitizmle karşı karşıya kalan Yahudilerin İsrail'e göç oranını artırmak amacıyla yeni proje hazırlandığı belirtilmişti.

Geçen Pazar günü ise İsrail hükümetinin yaptığı toplantıda Başbakan ve Göçmen Bakanı tarafından 46 milyon dolarlık teşvik projesinin Bakanlar Kuruluna sunulduğu kaydedilmişti.

Kaynak: AA

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.