Sonra Yaparım Diyenler!
Hayırlı amelleri erteleyenler hakkında; “Yarın yaparım diyenler helâk oldu” buyrulmuştur.
Ukbe bin Hâris -radıyallâhu anh- şöyle anlatır:
Bir keresinde Medîne’de Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-’in arkasında ikindi namazı kılmıştım. Allah Rasûlü selâm verip namazı bitirdi ve sür’atle yerinden kalktı. Safları yararak hanımlarından birinin odasına gitti. Cemaat, Peygamber -aleyhissalâtü vesselâm-’ın bu telâşından endişe ettiler. Fahr-i Kâinât Efendimiz kısa bir süre sonra döndü. Bu acele davranışı sebebiyle ashâbının meraklanmış olduğunu gördü ve şöyle buyurdu:
“–Odamızda birazcık altın -veya gümüş- olduğunu hatırladım. Beni hayırda acele etmekten alıkoymasın diye hemen dağıtılmasını emrettim.” (Buhârî, Ezân 158, el-Amel fi’s-Salât 18; Nesâî, Sehv 104)
Buhârî’nin bir başka rivâyetinde bu ifâde şu şekildedir:
“–Odada, sadaka (olarak dağıtılacak) bir miktar altın -veya gümüş- bırakmıştım. Onun gece evde kalmasını uygun görmedim.” (Buhârî, Zekât, 20)
Her hayrı nîmet bilip hemen îfâ etmek gerekir. Sonraya tehir edilen hayr u hasenât için çeşitli engeller ortaya çıkabilir. Zîrâ hayırlı amelleri erteleyenler hakkında; “Yarın yaparım diyenler helâk oldu.” buyrulmuştur.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 2, Erkam Yayınları