Söz Edebiyle İlgili Sözler
Allâh’a ve Âhiret gününe îmân eden kimse, ya hayır söylemeli veya susmalıdır.
Peygamber Efendimiz, sözde ve işte ince eleyip sık dokuyarak haddi aşan kimselerin helâk olduğunu haber vermiştir.[1]
BU VAKİTLERDE KONUŞMAYIN!
Yine Resûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- yatsı namazından önce uyumayı, yatsı namazından sonra da konuşmayı hoş karşılamamıştır.[2] Zîrâ insan vücudunun dinlenmeye ihtiyâcı vardır. Dinlenme zamanı geciktirilirse seher vakitlerinin feyz ve rûhâniyetinden istifâde imkânı azalır. Hâlbuki Cenâb-ı Hak sevdiği kulları hakkında şöyle buyurmaktadır:
“Seherlerde istiğfâr ederler.” (ez-Zâriyât, 18)
“(Geceleri ibâdet etmek için) yanlarını (tatlı) yataklarından ayırırlar. Rablerinin azâbından korkarak ve rahmetini umarak duâ ederler. Kendilerine verdiğimiz rızıklardan da hayır yollarına infâk ederler.” (es-Secde, 16)
Bu itibarla, geç vakitlere kadar lüzumsuz söz ve işlerle meşgul olup teheccüde ve hattâ sabah namazına kalkamamak, mü’min için acı bir kayıptır. Lâkin yatsı namazından sonra yapılacak faydalı konuşmalar, hayırlı toplantılar ve sohbetler câiz görülmüştür.
“GÖNLE HUZUR VE FERAHLIK VERİR”
Boş ve nefsânî sözler, insanı rûhâniyetten uzaklaştırdığı gibi hikmetli sözler de gönle huzur ve ferahlık verir. Hak dostlarının söz edebiyle ilgili hikmetli sözlerinden bir kısmı şöyledir:
“Çok söz, kişiyi unutkan yapar.” (Hazret-i Ebû Bekir)
“Alçakça söylenen bir söze karşılık vereyim deme! Çünkü o sözün sâhibinde onun gibi daha nice düşük sözler vardır. Sözlerine yine onlarla cevap verir.” (Hazret-i Ali)
Câhil ile sakın latîfe yapma! Dili zehirli olduğundan gönlünü yaralar.” (Hazret-i Ali)
“Söz söylemek için önce duymak gerek. Bunun için söze, dinlemek yolundan gir.” (Hazret-i Mevlânâ)
“Uzun sözü, maksadını anlatamayanlar söyler.” (Hazret-i Mevlânâ)
“Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin, karşındakilerin anlayabileceği kadardır.” (Hazret-i Mevlânâ)
“Az ye, çok ibâdet et; bütün fazîletleri bil, fakat sözü az söyle.” (Yusuf Has Hâcib)
“Çok dinle fakat az konuş. Sözü akıl ile söyle ve bilgi ile süsle!” (Yusuf Has Hâcib)
“İnsanlara kaba söz söyleme! Kaba söz, alev alev yanan bir ateştir. Onu ağzından çıkardığında, evvelâ kendin yanarsın.” (Yusuf Has Hâcib)
Hâsılı Allâh’a ve Âhiret gününe îmân eden kimse, ya hayır söylemeli veya susmalıdır.[3] Allah Resûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:
“Kim bana iki çenesi arasındaki (dili) ile iffet ve nâmusunu koruma sözü verirse, ben de ona cennet sözü veririm.” (Buhârî, Rikâk, 23)
[1] Bkz. Müslim, İlim, 7; Ebû Dâvûd, Sünnet, 5.
[2] Bkz. Buhârî, Mevâkît, 23; Müslim, Mesâcid, 236.
[3] Bkz. Müslim, Îmân, 77.
Kaynak: Osman Nuri Topbaş, Faziletler Medeniyeti 2, Erkam Yayınları
YORUMLAR