Sözde Güvenli Bölgeye Üç Gündür Süren Saldırılarda 129 Filistinli Şehit Oldu

Gazze'deki Filistin hükümeti, Katil İsrail'in Han Yunus kentinde "güvenli" olduğunu iddia ettiği bölgeye son 3 günde düzenlediği saldırılarda şehit olanların sayısının 129'a yükseldiğini duyurdu.

Gazze'deki Hükümetin Medya Ofisi'nden konuyla ilgili yazılı açıklama yapıldı.

Açıklamada, katil İsrail'in Han Yunus kentine son 3 günde düzenlediği saldırılarda 129 kişinin öldüğü, 416 Filistinlinin yaralandığı 44 kişinin de kayıp olduğu bilgisi paylaşıldı.

Açıklamada, yaralılardan 100'ünün henüz hastanelere sevk edilmediği kaydedildi.

Katil İsrail saldırılarında 237 ev ve bina hasar görürken, 22 ev de sakinleri içerisindeyken bombalandı.

Katil İsrail ordusunun, Han Yunus'ta Selahaddin Caddesi üzerinde hareket eden her şeyi hedef aldığına dikkat çekilen açıklamada, yaralılara ve cansız bedenlere ulaşmanın engellendiği belirtildi.

Katil İsrail'in, zorla yerinden etme başta olmak üzere çok sayıda insanlık suçu işlediği, bu durumun yüz binlerce hasta, hamile, çocuk, yaşlı ve özel ihtiyacı olan kişinin hayatını tehdit ettiği ve onları ölümle karşı karşıya bıraktığı vurgulandı.

Hükümetin Medya Ofisi, uluslararası topluma ve tüm dünya ülkelerine "bu utancı, suçları, katliamları derhal ve acilen durdurma" çağrısında bulundu.

Katil İsrail ordusunun daha önce "güvenli bölge" olduğunu iddia ettiği kentin doğu bölgelerine yoğun saldırıları devam ediyor.

UNICEF: Gazze Şeridi'ndeki insani durum felaketin de ötesinde

Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) İcra Direktörü Catherine Russell, katil İsrail'in saldırıları altındaki Gazze Şeridi'nde insani durumun felaketin de ötesinde olduğunu bildirdi.

UNICEF İcra Direktörü Russell, yaptığı yazılı açıklamada, "Gazze Şeridi'nde aileler her geçen hafta yeni bir dehşetle karşı karşıya kalıyor. Okullara yönelik yıkıcı saldırılar devam ediyor." ifadesini kullandı.

Russell, ailelerin şiddet olaylarından kaçmak için sürekli yer değiştirmek zorunda kaldığına işaret ederek, insani durumun felaketten öte bir halde olduğunu vurguladı.

Daha önce yaralanan çocukların tekrar yaralandıklarını belirten Russell, "Hiçbir kaynağı olmayan doktorlar ve hemşireler hayat kurtarmak için mücadele ediyor. Binlerce erkek ve kız çocuğu hasta, aç, yaralı veya ailelerinden ayrı." hatırlatmasını yaptı.

UNICEF aracı hedef alındı

Russell, sağlık sistemi ve kanalizasyon arıtmasındaki çöküşle, çocuk felci virüsünün özellikle aşılanmamış binlerce çocuk için tehdit oluşturduğunu vurgulayarak, "UNICEF de dahil insani yardım kuruluşları olarak elimizden gelen her şeyi yapıyoruz ancak içinde bulunduğumuz vahim durum ve insani yardım personeline yönelik saldırılar çabalarımızı engellemeye devam ediyor." ifadelerine yer verdi.

Dün açık şekilde işaretlenmiş UNICEF aracının, Gazze'de kontrol noktası yakınlarında belirlenen bekleme alanındayken kurşunlara hedef olduğuna işaret eden Russell, Gazze Şeridi'nde güçlü bir insani müdahale için gerekli koşullara sahip olmadıklarını, yardım akışının engellenmemesi, erişimin düzenli ve güvenli olması gerektiğini belirtti.

Gazze Şeridi'nde 278 yardım görevlisi öldürüldü

Russell, neredeyse 9 aydır Gazze'de sivillerin erzaktan mahrum bırakıldığını ve ticaret sektörünün çöktüğünü vurgulayarak, "Gazze Şeridi'nde halihazırda en az 278 yardım görevlisi öldürüldü. Bu rekor bir sayı. Diğer yardım görevlileri ise ya tehlikeye atıldı ya da onların işlerini yapmaları engellendi." ifadelerini kullandı.

Gazze Şeridi'nde güvenlik ortamının acilen iyileştirilmesine ihtiyaç olduğuna dikkati çeken Russell, "En önemlisi, acil ve sürdürülebilir ateşkese ihtiyacımız var. Bu çatışmanın tüm taraflarını uluslararası insancıl hukuk kapsamındaki yükümlülüklerine saygı göstermeye çağırıyoruz." açıklamasını yaptı.

Russell, "bu krizin sona ermesinin, rehinelerin ailelerine iade edilmesinin, Gazze'deki çocukların sağlıklı ve güvenli geleceğe sahip olmasının" zamanının çoktan geldiğini kaydetti.

Katil İsrail'in Gazze'yi işgalinde 7 Ekim sonrası

Hamas'ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, "Filistinlilere ve başta Mescid-i Aksa olmak üzere kutsal değerlere yönelik sürekli ihlallere karşılık verme" gerekçesiyle katil İsrail'e 7 Ekim 2023'te kapsamlı saldırı düzenledi.

Katil İsrail, 7 Ekim'deki saldırılarda 1200 katil İsraillinin öldüğünü, 5 bin 132 kişinin de yaralandığını açıkladı.

Katil İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda en az 16 bin 172'si çocuk, 10 bin 798'si kadın olmak üzere 39 bin 145 Filistinli öldü, 90 bin 257 kişi yaralandı.

Enkaz altında halen binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı da tahrip ediliyor.

Katil İsrail ordusu, Gazze Şeridi'ne saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana 326'sı karadan işgal sürecinde olmak üzere 683 askerinin öldüğünü duyurdu.

Çatışmalara 24 Kasım 2023'te 4 günlüğüne verilen ve daha sonra 3 gün daha uzatılan "insani ara"da 81 katil İsrailli ve 240 Filistinli esir karşılıklı serbest bırakıldı. Öte yandan katil İsrail, binlerce Filistinliyi alıkoyup hapsetmeye devam etti.

İşgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'te de 7 Ekim 2023'ten bu yana katil İsrail askerleri ile Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerin saldırılarında 589 Filistinli hayatını kaybetti.

Kaynak: Diyanet Haber

İslam ve İhsan

PAYLAŞ:                

YORUMLAR

İlk yorumu yapan siz olun!

Yorum Ekle

İslam ve İhsan

İslam, Hz. Adem’den Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen tüm dinlerin ortak adıdır. Bu gerçeği ifâde için Kur’ân-ı Kerîm’de: “Allâh katında dîn İslâm’dır …” (Âl-i İmrân, 19) buyurulmaktadır. Bu hakîkat, bir başka âyet-i kerîmede şöyle buyurulur: “Kim İslâm’dan başka bir dîn ararsa bilsin ki, ondan (böyle bir dîn) aslâ kabul edilmeyecek ve o âhırette de zarar edenlerden olacaktır.” (Âl-i İmrân, 85)

...

Peygamber Efendimiz (s.a.v) Cibril hadisinde “İslam Nedir?” sorusuna “–İslâm, Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in Allah’ın Rasûlü olduğuna şehâdet etmen, namazı dosdoğru kılman, zekâtı vermen, Ramazan orucunu tutman, yoluna güç yetirip imkân bulduğun zaman Kâ’be’yi ziyâret (hac) etmendir” buyurdular.

“İman Nedir?” sorusuna “–Allah’a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine, âhiret gününe inanmandır. Yine kadere, hayrına ve şerrine îmân etmendir” buyurdular.

İhsan Nedir? Rasûlullah Efendimiz (s.a.v): “–İhsân, Allah’a, onu görüyormuşsun gibi kulluk etmendir. Sen onu görmüyorsan da O seni mutlaka görüyor” buyurdular. (Müslim, Îmân 1, 5. Buhârî, Îmân 37; Tirmizi Îmân 4; Ebû Dâvûd, Sünnet 16)

Kuran-ı Kerim, Peygamber Efendimize (s.a.v) gönderilen ilahi kitapların sonuncusudur. İlahi emirleri barındıran Kuran ve beraberinde Efendimizin (s.a.v) sünneti tüm Müslümanlar için yol gösterici rehberdir.

Tüm insanlığa rahmet olarak gönderilen örnek şahsiyet Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) 23 senelik nebevi hayatında bizlere Kuran ve Sünneti miras olarak bırakmıştır. Nitekim hadis-i şerifte buyrulur: “Size iki şey bırakıyorum, onlara sımsıkı sarıldığınız sürece yolunuzu asla şaşırmazsınız. Bunlar; Allah’ın kitabı ve Peygamberinin sünnetidir.” (Muvatta’, Kader, 3.)

Tasavvuf; Cenâb-ı Hakkʼı kalben tanıyabilme sanatıdır. Tasavvuf; “îmân”ı “ihsân” gibi muhteşem ve muazzam bir ufka taşımanın diğer adıdır. Tasavvuf’i yola girmekten gaye istikamet üzere yaşayabilmektir. İstikâmet ise, Kitap ve Sünnet’e sımsıkı sarılmak, ilâhî ve nebevî tâlimatları kalbî derinlikle idrâk edip onları hayatın her safhasında vecd içinde yaşayabilmektir.

Dua, Allah Teâlâ ile irtibatta bulunmak; O’na gönülden yönelmek, meramını vâsıta kullanmadan arz etmek demektir. Hadisi şerifte "Bir şey istediğin vakit Allah'tan iste! Yardım dilediğin vakit Allah'tan dile!" buyrulmuştur. (Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/307)

Zikir, bütün tasavvufi terbiye yollarında nebevi bir üsul ve emanet olarak devam edegelmiştir. “…Bilesiniz ki kalpler ancak Allâh’ı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra‘d, 28) Zikir, açık veya gizli şekillerde, belirli adetlerde, farklı tertiplerde yapılan önemli bir esastır. Zikir, hatırlamaktır. Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilir. Kur'an okumak, dua etmek, istiğfar etmek, tefekkür etmek, "elhamdülillah" demek, şükretmek zikirdir.

İlim ve hâl kelimelerinden oluşmuş bir isim tamlaması olan ilmihal (ilm-i hâl) sözlükte "durum bilgisi" demektir. Bütün müslümanların dinî bilgi ve uygulama bakımından ihtiyaç duyduğu, bir bakıma müslüman olmanın ve müslümanlığın icaplarını yerine getirmenin ön şartı durumundaki fıkhi temel bilgiler ilmihal diye anılmıştır.

İslam ve İhsan web sitesinde İslam, İman, İbadet, Kuranımız, Peygamberimiz, Tasavvuf, Dualar ve Zikirler, İlmihal, Fıkıh, Hadis ve vb. konularda  güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşabilirsiniz.